Brunson’un ABD adına Türkiye’de çok önemli ve kritik görevler üstlendiği dava dosyalarına konu olduğu bilinen bir gerçek. Hatta Evangelist bir misyoner olup CIA adına birçok ajanlık faaliyetinde bulunduğuna ilişkin bilgi de dava dosyalarında olduğu ifade ediliyor.

Dünkü yazımızda da belirttiğimiz gibi Rahip Brunson ile eski CIA Direktörü olan ve şuanda ABD Dış İşleri Bakanlığı görevini yürütenMike Pompeo arasında yakın bir ilişki söz konusu. Aslına bakılırsa bu yakın ilişki özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin ana anahtarını oluşturduğunu da yaşanan olaylar silsilesine bakarak söyleyebiliriz.

ABD’nin en büyük korkusu, Ülkemizde yaşanan 15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinde Brunson-FETÖ ilişkisinin tamamen ortaya çıkması ve üstlendikleri rolün yasal olarak kanıtlanacak olmasıdır. Tabii Türkiye’de yaşanan süreç itibariyle nelerle karşı karşıya olduğunu çok iyi bilen ve buna göre gardını alıp savunmasını hazırlıyor.

Türkiye hainlerle işbirliği içinde olanlara pabuç bırakacak bir ülke asla bugüne kadar olmadığı gibi bugünden sonra da bu tarz yapılara asla fırsat vermeyecektir. Türkiye, kendisine yönelik saldırılara karşı, el avuç ovuşturan, yardım ve yataklık yapan, destek veren, zemin hazırlayan hangi mihrak olursa olsun, sessiz kalmayacak hukuk kuralları muvacehesinde her türlü tedbirini alacak ve sonuna kadar haklarını koruyup savunacaktır.

Gelişen olaylar ve ülkemizin ortaya koyduğu tavır ve yaklaşıma baktığımızda görülen o ki devletimiz gerekli adımları cesaretle atıyor ve ülkemize yönelik saldırıların kaynağını kurutmaya, maşalarını hesaba çekmeye devam ediyor.

Bu olaylar silsilesi üzerinden mesele ele alındığında ABD, 15 Temmuz hain darbe girişimindeki CIA’nın rolünü ve izlerini Rahip Brunson’un özelinde silmek istiyor. Türkiye’de ABD’nin bu hamlesine karşı yapılması gerekenleri hukuk kuralları çerçevesinde yapmaya devam ediyor.

Bu arada Evangelist’lerin desteğini alan Trump ve yönetimi bu desteği kaybetmek istemiyor. Bu sebeple de Evangelist’lerin taleplerine karşı sessiz kalamıyor. Çünkü Trump yönetimi Kasım 2018’de yapılacak olan ara seçimde ABD nüfusunun yüzde 25’ini teşkil eden Evangelist’lerin desteğini almaya devam etmek istiyor.

Aslında Trump yönetimi başka bir açıdan baktığımızdaRahip Brunson’u Türkiye’ye serbest bıraktırarak Türkiye üzerinden ABD iç kamuoyunu da rahatlatmak istiyor.

ABD yönetiminin son günlerde uyguladığı yaptırımlar ve kamuoyuna yaptığı açıklamalarından da anlaşılacağı gibi Türkiye’yi tehdit ederek daha birçok hedefine de güç katmak istediği aşikâr. Ancak Türkiye sağlam ve dik duruşuyla tüm Dünya’ya örnek olacak nitelikte bir tavır ortaya sergiliyor.

Türkiye yaşanan gelişmelere sadece maddi çıkarlar penceresinden değil, öncelikli olarak milli beka açısından bakıyor. Milli kimliğini diri tutamayan, yaşatamayan ve varlığına yönelik saldırıları püskürtemeyen ülkelerin bugün içinde bulundukları durum malum, hep içler acısı. Türkiye işte bu sebeple saldırılara karşı her türlü tedbirini alıyor.

Yarın;ABD Türkiye’yi Tehdit Ederek Başka Neleri Amaçlıyor?