Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
26 Mart 2023 Pazar
Ekonomi Haberleri
21 Mart 2023

Merkezefendi Belediyesi’nden Bebek Bezi Ve Bebek Maması Desteği

Planlı bir şekilde çalışmalarını sürdüren Merkezefendi Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelere bebek bezi ve bebek maması desteği sağlıyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “İlçemizde yaşayan tüm çocukları anne şefkati ile destekliyoruz” dedi. Vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda, sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmalarına devam eden Merkezefendi Belediyesi, yerinde tespit çalışmalarıyla bebek bezi ve bebek maması ihtiyacı olan ailelere destek sağlamaya devam ediyor.0-2 yaş arası bebeği olan, gelir durumu dezavantajlı ailelere bebek bezi ve bebek maması belirli periyotlarla ailelere ekipler tarafından teslim ediliyor.Merkezefendi Belediyesi, bu sayede ailelerin hane bütçelerine destek olarak ekonomik anlamda rahatlamasını sağlıyor. “DEZAVANTAJLI AİLELERİMİZİN YANINDAYIZ” Sosyal belediyecilik anlayışı ile çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Son zamanlarda vatandaşlarımızın yaşadığı geçim sıkıntısı sebebiyle bebek bezi ve bebek maması taleplerinin oldukça arttığı bu günlerde bizlerde ailelere destek olmayı sürdürüyoruz. 0-2 yaş arası bebeği olan dezavantajlı ailelerin bebek bezi ve bebek maması ihtiyaçlarını karşılıyoruz. İlçemizde yaşayan tüm çocukları anne şefkati ile destekliyoruz. Her zaman dezavantajlı çocukların ve ailelerin yanındayız. Onların mutlu olması için elimizden gelen desteğe devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

20 Mart 2023

Paü’de ‘‘Çanakkale Savaşları Ve Önemi’’ Konulu E-Konferans Gerçekleştirildi

Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağdaş Yüksel tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde “Çanakkale Savaşları ve Önemi” adlı bir e-konferans gerçekleştirildi. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve bu zaferin Cumhuriyet tarihindeki önemi üzerine yaptığı konuşmasında Doç. Dr. Yüksel şunları dile getirdi: “Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı içinde bir cephe niteliği taşımaktadır. I. Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğruyor ve hem devlette hem de halkta büyük bir travma yaratıyor. Bu durumun iki yansıması oluyor: Biri ordunun modernize edilmesi için büyük bir kampanya başlaması, ikincisi de İttihat ve Terakki hükümetinde büyük bir devletle ittifak yapma arayışı. Bu kapsamda, I. Dünya Savaşı başladığında önce İngiltere’ye, Frans’ya sonrasında Rusya’ya ittifak teklif edilse de istenilen sonuç alınamıyor. Almanya ile 2 Ağustos 1914 tarihinde ittifak anlaşması imzalanıyor. Buna rağmen Osmanlı Devleti hemen savaşa girmiyor. Enver Paşa savaşa daha erken girilmesi görüşünde bulunuyor. Almanya’nın bu konuda Osmanlı Devleti üzerindeki baskısı artıyor. Böylece Almanya’nın İtilaf Devletleri’nin sömürgelerini de vurma hedefi de ortaya çıkıyor. 10 Ağusto’ta tarihinde Goeben ve Breslau gemileri Osmanlı İmparatorluğu’na sığınıyorlar. Enver Paşa bu gemilerin Marmara Denizi’ne girmelerine izin veriyor. Bu, Almanya için ilk başarı oluyor. Devamında da ekonomik yardımın sürmesi karşılığında Osmanlı Devleti savaşa girmek zorunda kalıyor.” Konuşmasının devamında 3 Kasım’da İngiliz Donanması Seddülbahir’i bombalaması ile birlikte Çanakkale’de Osmanlı Devleti’nin ilk şehitlerini verdiğini belirten Doç. Dr. Yüksel, kısaca Osmanlı Devleti’nin ve müttefiklerin ruh haline değinerek şunları söyledi: “Osmanlı Devleti henüz Balkan Savaşları’nın faciasını yaşamaktaydı. Müttefik donanmanın son derece teknolojik ve yüksek sayıdaki gemilerinden bir zafer kazanma ihtimalini yüksek görüyorlardı. Bu sebeple İstanbul’da da bir panik havası oluşuyor. Osmanlı tarafında ise donanma olmadığı için savunmayı mayınlardan ve toplardan oluşturmak zorundaydı. Boğazda Seddülbahir ve Kumkale civarında dış savunma, boğazın en dış yerinde iç savunma ve bu ikisi arasındaki kısımda ise hareketli toplardan oluşan orta savunma teşkil ediliyor. Boğazda kıyıya dik mayın hatları döşeniyor. Bazı noktalara ise kıyıya paralel mayınlar da bırakılıyor.” M. Kemal: “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” Doç. Dr. Yüksel: “Büyük Taarruz Günü’nün 18 Mart olarak belirlenmesi ile cephede gösterilen başarılar üzerine dikkatler bu cepheye çevriliyor. Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapmak üzere karadan Türk toplarını imha ederek mayınları da temizleyerek boğazdan geçmek üzerineİngiliz ve Fransızlar planlarını yapıyorlar. Türk tarafının savunma planında da genel olarak tabyaları ve topları koruyan kuvvetlerden müstahkem mevkii komutanı Cevat Paşa sorumlu olarak görev yapmaktaydı. Genel olarak boğazları savunan 5’inci Ordu’dan Alman Liman vonSanders sorumluydu. Gelibolu’yu koruyan kolordulardan kuzeyde Esat Paşa, güneyde Vehib Paşa sorumluydu. Mustafa Kemal ise burada yarbay rütbesinde ihtiyat tümenine (19’uncu tümen) komuta etmektedir. Arıburnu’ndan çıkarma yapan müttefiklerin Türk Kuvvetlerini kuşatma imkânları ve buradaki çıkarmanın Arıburnu’ndan yapıldığını fark eden de Mustafa Kemal oluyor. Herhangi bir emir almadan harekete geçerek Arıburnu’nda Anzakları durduruyor. O ünlü emrini M. Kemal şöyle vermektedir: ‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!’. Bu noktada, Anzakların ilerleyişinin ve savaşın ilk günden kaybedilmesinin önüne geçiliyor. Müttefikler haziran ayında Türk Ordusu’nu Seddülbahir cephesinde sağ ve sol kanattan vurmak üzere Kerevizdere ve Zığındere saldırıyorlar. İki taraf için de büyük kayıplar veriliyor fakat bir ilerleme kaydedilemiyor. Müttefiklerin bu noktada bulduğu çözüm daha kuzeyden bir çıkarma yaparak Türk Ordusu’nu sarmak oluyor. Bu noktada da Anafartalar civarından yaptıkları çıkarma ile Türk Kuvvetleri’ni arkadan çevirmeye çalışıyorlar. 6-7 Ağustos günlerindeki bu çıkarmalar Türk tarafı için son derece kritik bir nokta oluşturuyor. Doç. Dr. Yüksel: “Çanakkale Zaferi, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözü olarak kabul ediliyor.” Konferansın sonunda Doç. Dr. Yüksel: “Anafartalar tarafına Mustafa Kemal’in atanması ile 9-10 Ağustos tarihlerinde yaptığı taarruzlarda bir kere daha Yeni Zelanda ve Avusturalya askerlerinin yanı sıra İngiliz askerlerinin de ilerleyişini durduruyor. Bu durum aslında Çanakkale Savaşlarının sonucunu tayin eden bir gelişmedir diyebiliriz. Sonuca doğru baktığımızda da Türk Ordusu’nun cephedeki başarıları halka büyük bir moral oluyor. 9 Ocak 1916 tarihinde de müttefikler Gelibolu Yarımadası’nı boşaltarak Çanakkale cephesine son veriyorlar. Gerek 18 Mart, gerek kara muharebeleri sonuçları Türk ve dünya tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. Ana hatları ile sonuçlara baktığımızda, I Dünya Savaşı sona ermiyor. Müttefiklerin projesi çöpe gidiyor çünkü Bulgaristan, Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında savaşa katılıyor. Yunanistan, tarafsız kalıyor. Bir diğer gelişme savaş uzadığı için Rusya’da kriz derinleşiyor ve sonunda Bolşevik İhtilali yaşanınca Rusya, savaş dışı kalıyor. Osmanlı İmparatorluğu savaşta varlığını sürdürüyor. İngiliz ve Fransız kamuoylarında savaş karşıtlığı ağırlık kazanmaya başlıyor ve bu devletler çok sayıda asker ve malzeme kaybediyorlar, bir yandan da borçlanıyorlar. Bizim açımızdan en büyük sonuçları Milli Mücadele döneminde Sovyet yardımı almamızdır. Bir yandan da İngiltere ve Fransa’nın savaşta ciddi oranda yıpranmaları olmuştur. Milli Mücadele sırasında Anadolu’ya çok sayıda asker sevk edememeleri, Türk halkı ve Mustafa Kemal üzerinde dikkatleri toplamıştır.Türk askerinin nasıl kahramanlıklar yapabildiğini görüyor, Türk halkı ve ordu kademesi, Mustafa Kemal Paşa’yı Anafartalar kahramanı olarak tanıyor ve kendisini Milli Mücadele lideri olarak kabul ediyorlar. Türk halkı en zor dönemlerinde bile büyük devletlerle mücadele edebilmenin sonucunda Anadolu’da ‘Çanakkale Ruhu’ oluşuyor. Çanakkale Zaferi, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözü olarak kabul ediliyor.” şeklinde konuşmasını tamamladı.

20 Mart 2023

Denib Türk Expo Riyad 2023 Fuarı’nda

Hedefimiz Sürdürülebilir İhracat Türk Expo Riyad 2023 Fuarı, 19-21 Mart 2023 tarihleri arasında Suudi Arabistan/Riyad’da düzenleniyor. Denizli İhracatçılar Birliği'nin info stand ile katılım sağladığı fuara ilgi yoğun seyrediyor. Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından açılışı yapılan fuarda DENİB’i Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu temsil ediyor. Katılımcıların mevcut ve potansiyel iş ortakları, önde gelen alıcılar ve tedarikçilerle bağlantı kurmalarına olanak sağlayan ve ilk Türk ihraç ürünleri ticaret fuarı olan Turk Expo Riyad Fuarı’na DENİB sektör çeşitliliğiyle damga vuruyor. İş bağlantıları kurmanın en etkili yolu olarak fuarlar Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “İş bağlantıları kurmanın, etkili tanıtım yapmanın, pazarı tanımanın ve ihracat imkânlarını değerlendirmenin en etkili yolunun fuar katılımlarından geçtiğini biliyoruz. Bu doğrultuda katılım sağladığımız fuarların sayısını ve ihracatçı sektörlerimizin bilinirliğini artırmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. 2022 yılında ülkemizin Suudi Arabistan’a ihracatı 950 milyon dolar olarak gerçekleşirken, Denizli’nin Suudi Arabistan’a olan ihracatı 16 milyon dolara ulaştı. Hepimizin bildiği üzere, sürdürülebilirlik konusu sektör ayırt etmeden tüm ihracatçılarımızı etkileyen bir konu oldu. Bu çerçevede, sürdürülebilir ihracat vizyonumuz ile katma değerli ihracatımızı artırmak, yeni pazarlarda ihracatçılarımızı etkin bir şekilde tanıtmak, önce ilimizin sonrasında ise ülkemizin kalkınması adına gayret içinde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Tüm sektörleri kapsayan genel ticaret fuarı niteliğinde olan ve ilk defa gerçekleştirilen Türk ihraç ürünleri ticaret fuarı ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin güçleneceğine ve bu fuar ile ihracatçılarımızı alıcılara etkili bir şekilde tanıtma imkânı elde edeceğimize inanıyorum.” dedi. DENİB sektör çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor DENİB Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu ise, “Bilindiği üzere, 2022 yılında ülkemizin ihracatı yüzde 12.9 artışla 254 milyar dolar olarak gerçekleşirken, Denizli’nin ihracatı yüzde 2,8 artışla 4,7 milyar dolara ulaştı. Sektör bazında değerlendirdiğimizde ise tekstil-konfeksiyon yüzde 35.9, elektrik-elektronik yüzde 17.2, demir-demir dışı metaller yüzde 13.1, tarım yüzde 7.2 ve madencilik yüzde 5.9 oranında toplam ihracatımızdan pay aldı. İlimiz ihracatında en önemli gücümüz sektörel çeşitliliğimiz. Bu kapsamda DENİB olarak Türk Expo Riyad Fuarı’nda yer alan info standımızda ihracatımızda ön plana çıkan ev tekstili, tarım, kablo, bakır tel, doğal taş ve diğer sektörlerimizin tanıtımını gerçekleştiriyoruz.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

20 Mart 2023

Denib Türk Expo Riyad 2023 Fuarı’nda

Hedefimiz Sürdürülebilir İhracat Türk Expo Riyad 2023 Fuarı, 19-21 Mart 2023 tarihleri arasında Suudi Arabistan/Riyad’da düzenleniyor. Denizli İhracatçılar Birliği'nin info stand ile katılım sağladığı fuara ilgi yoğun seyrediyor. Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından açılışı yapılan fuarda DENİB’i Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu temsil ediyor. Katılımcıların mevcut ve potansiyel iş ortakları, önde gelen alıcılar ve tedarikçilerle bağlantı kurmalarına olanak sağlayan ve ilk Türk ihraç ürünleri ticaret fuarı olan Turk Expo Riyad Fuarı’na DENİB sektör çeşitliliğiyle damga vuruyor. İş bağlantıları kurmanın en etkili yolu olarak fuarlar Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “İş bağlantıları kurmanın, etkili tanıtım yapmanın, pazarı tanımanın ve ihracat imkânlarını değerlendirmenin en etkili yolunun fuar katılımlarından geçtiğini biliyoruz. Bu doğrultuda katılım sağladığımız fuarların sayısını ve ihracatçı sektörlerimizin bilinirliğini artırmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. 2022 yılında ülkemizin Suudi Arabistan’a ihracatı 950 milyon dolar olarak gerçekleşirken, Denizli’nin Suudi Arabistan’a olan ihracatı 16 milyon dolara ulaştı. Hepimizin bildiği üzere, sürdürülebilirlik konusu sektör ayırt etmeden tüm ihracatçılarımızı etkileyen bir konu oldu. Bu çerçevede, sürdürülebilir ihracat vizyonumuz ile katma değerli ihracatımızı artırmak, yeni pazarlarda ihracatçılarımızı etkin bir şekilde tanıtmak, önce ilimizin sonrasında ise ülkemizin kalkınması adına gayret içinde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Tüm sektörleri kapsayan genel ticaret fuarı niteliğinde olan ve ilk defa gerçekleştirilen Türk ihraç ürünleri ticaret fuarı ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin güçleneceğine ve bu fuar ile ihracatçılarımızı alıcılara etkili bir şekilde tanıtma imkânı elde edeceğimize inanıyorum.” dedi. DENİB sektör çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor DENİB Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu ise, “Bilindiği üzere, 2022 yılında ülkemizin ihracatı yüzde 12.9 artışla 254 milyar dolar olarak gerçekleşirken, Denizli’nin ihracatı yüzde 2,8 artışla 4,7 milyar dolara ulaştı. Sektör bazında değerlendirdiğimizde ise tekstil-konfeksiyon yüzde 35.9, elektrik-elektronik yüzde 17.2, demir-demir dışı metaller yüzde 13.1, tarım yüzde 7.2 ve madencilik yüzde 5.9 oranında toplam ihracatımızdan pay aldı. İlimiz ihracatında en önemli gücümüz sektörel çeşitliliğimiz. Bu kapsamda DENİB olarak Türk Expo Riyad Fuarı’nda yer alan info standımızda ihracatımızda ön plana çıkan ev tekstili, tarım, kablo, bakır tel, doğal taş ve diğer sektörlerimizin tanıtımını gerçekleştiriyoruz.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

20 Mart 2023

Denib Türk Expo Riyad 2023 Fuarı’nda

Hedefimiz Sürdürülebilir İhracat Türk Expo Riyad 2023 Fuarı, 19-21 Mart 2023 tarihleri arasında Suudi Arabistan/Riyad’da düzenleniyor. Denizli İhracatçılar Birliği'nin info stand ile katılım sağladığı fuara ilgi yoğun seyrediyor. Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından açılışı yapılan fuarda DENİB’i Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu temsil ediyor. Katılımcıların mevcut ve potansiyel iş ortakları, önde gelen alıcılar ve tedarikçilerle bağlantı kurmalarına olanak sağlayan ve ilk Türk ihraç ürünleri ticaret fuarı olan Turk Expo Riyad Fuarı’na DENİB sektör çeşitliliğiyle damga vuruyor. İş bağlantıları kurmanın en etkili yolu olarak fuarlar Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, “İş bağlantıları kurmanın, etkili tanıtım yapmanın, pazarı tanımanın ve ihracat imkânlarını değerlendirmenin en etkili yolunun fuar katılımlarından geçtiğini biliyoruz. Bu doğrultuda katılım sağladığımız fuarların sayısını ve ihracatçı sektörlerimizin bilinirliğini artırmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. 2022 yılında ülkemizin Suudi Arabistan’a ihracatı 950 milyon dolar olarak gerçekleşirken, Denizli’nin Suudi Arabistan’a olan ihracatı 16 milyon dolara ulaştı. Hepimizin bildiği üzere, sürdürülebilirlik konusu sektör ayırt etmeden tüm ihracatçılarımızı etkileyen bir konu oldu. Bu çerçevede, sürdürülebilir ihracat vizyonumuz ile katma değerli ihracatımızı artırmak, yeni pazarlarda ihracatçılarımızı etkin bir şekilde tanıtmak, önce ilimizin sonrasında ise ülkemizin kalkınması adına gayret içinde olduğumuzu belirtmek istiyorum. Tüm sektörleri kapsayan genel ticaret fuarı niteliğinde olan ve ilk defa gerçekleştirilen Türk ihraç ürünleri ticaret fuarı ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin güçleneceğine ve bu fuar ile ihracatçılarımızı alıcılara etkili bir şekilde tanıtma imkânı elde edeceğimize inanıyorum.” dedi. DENİB sektör çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor DENİB Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu ise, “Bilindiği üzere, 2022 yılında ülkemizin ihracatı yüzde 12.9 artışla 254 milyar dolar olarak gerçekleşirken, Denizli’nin ihracatı yüzde 2,8 artışla 4,7 milyar dolara ulaştı. Sektör bazında değerlendirdiğimizde ise tekstil-konfeksiyon yüzde 35.9, elektrik-elektronik yüzde 17.2, demir-demir dışı metaller yüzde 13.1, tarım yüzde 7.2 ve madencilik yüzde 5.9 oranında toplam ihracatımızdan pay aldı. İlimiz ihracatında en önemli gücümüz sektörel çeşitliliğimiz. Bu kapsamda DENİB olarak Türk Expo Riyad Fuarı’nda yer alan info standımızda ihracatımızda ön plana çıkan ev tekstili, tarım, kablo, bakır tel, doğal taş ve diğer sektörlerimizin tanıtımını gerçekleştiriyoruz.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Devam