Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
13 Aralık 2025 Cumartesi
Siyaset Haberleri
19 Kasım 2025

Ak Parti İl Başkanı Subaşıoğlu “Kasadaki 3 Milyar İle Çok Şey Yapılabilir”

AK Parti İl Başkanı Subaşıoğlu, CHP’li belediyeleri hiçbir esaslı meseleye el atmamakla suçladı, büyükşehir belediyesinin kasasında 3 milyarlık kaynak olduğunu ve kaynakla çok şeyler yapılabileceğini kaydetti. AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Koşuyolu’nda kentteki yerel ve ulusal basın çalışanlarıyla bir araya gelerek görev süreci içerisinde yaptıkları çalışmaları değerlendirdi. Bu süre içerisinde AK Parti olarak Denizli’de bir yeniden yapılanma sürecine girdiklerini ifade eden Subaşıoğlu, “Ağırlıklı olarak teşkilatımızın içine dönük yapılanmamızı daha verimli hale getirmek için bir gayretin içerisinde olduk. Bugün itibarıyla iki merkez ilçemiz ve 17 diğer ilçemiz olmak üzere toplam 19 ilçemizde, 623 mahallemizin tamamında Ak Parti olarak her birimde her noktada örgütlü, teşkilatlı bir parti durumundayız. Her mahallemizde hem mahalle başkanlarımız ve hem de mahalle yönetim kurulu üyelerimiz var. Hem kadın mahalle başkanlarımız hem kadın yönetimlerimiz var. Aynı şekilde hem de genç mahalle başkanlarımız var hem de genç mahalle yönetimlerimiz var. Dolayısıyla Denizli’nin tamamında örgütlü, doğru çalışan, iyi çalışan, verimli çalışan bir teşkilat olarak Denizlimize hizmet etmek için bir gayretin içerisindeyiz” diye konuştu. DENİZLİ’YE LEVEL ATLATTIK AK Parti’nin 23 yıldır iktidarda olduğunu, Denizli’de de 2024 yerel seçimine kadar 20 yıl yerel yönetimde söz sahibi olduğunu ifade eden Subaşıoğlu, “AK Parti olarak 20 yılda Denizli'de yapılması gereken çok önemli işlere imza attık. Nihat Bakanımızla 2004 yılında başlayan AK Parti yerel yönetim anlayışı, yerel belediyecilik anlayışı çerçevesinde şehrin alt yapısı, üst yapısı tamamen yenilendi. Ulaşımla ilgili inanılmaz projelere imza atıldı. Şehrin tamamına doğalgaz geldi ki; şimdi artık beldeleri konuşmaya başladık doğalgazla ilgili. Bununla birlikte kültür merkezleri, engelsiz yaşam akademisi, kütüphane, Adalet parkı, İncilipınar Parkı, Ornaz Vadisi, Seyir Tepesi, aklınıza ne gelirse belediyecilik anlamında yirmi yıl içerisinde AK Parti olarak Denizli’mizin çehresini değiştiren, Denizli’ye bir level atlattıran hizmetlere hep beraber imza attık. Tabii hayat devam ediyor, artık bugün itibariyle yirminci yıldan sonra Denizli'de AK Parti'de bizim yeni bir konseptimiz var; o konseptimiz ‘Yeni bir Denizli’. İnşallah önümüzdeki dönem içerisinde bu tabiri, bu terimi sizlerle daha fazla paylaşıyor olacağız. Yeni bir Denizli diyoruz, artık Denizli için, Denizli'de yaşayan insanlar için, gençlerimiz için, çocuklarımız için farklı bir faza geçmek durumundayız. AK Parti olarak bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Bu günden sonra bu saatten sonra artık 2026 yılına yürürken bizim için AK Parti Denizli için en önemli konu Denizli'de yaşayan insanların refahını daha da arttırmak, gençlere yeni iş imkanları sunmak. Tabii ki bunlar hiçbir zaman duvarlara asılı olarak kalan şeyler olarak düşünülmemeli. Çünkü bunun bir mutfağı var. Biz AK Parti olarak Denizli'de yaşayan hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştıran, bütün dünyayla bütünleşik hale gelen, bütün dünyayla irtibat halinde olan yeni bir yaklaşım geliştirme durumundayız” diye konuştu. Özellikle Denizli’nin başat sektörleriyle ilgili ekonomik anlamda da bir yapısal değişime dönüşüme ihtiyacı olduğunu dile getiren Subaşıoğlu, “Bizler AK Parti siyaseti olarak toplumun bu taleplerini, yeni değişen şartları ve bu şartlar çerçevesinde yeni çözümleri konuşmak durumundayız. Yeni bir Denizli konseptinin içerisini inşallah önümüzdeki dönemde sizlerle paylaşıyor olacağız” ifadelerini kullandı. CHP’Lİ BELEDİYELERE ELEŞTİRİ Denizli’de CHP’li belediyelerin hiçbir şekilde esaslı meselelere el atmadığını vurgulayan Subaşıoğlu, şunları kaydetti: * Sadece gündem oluşturmak adına ve var olanlara bir yeşil çizgi çekerek, bir sarı çizgi çekerek, trafiği sağa sola alarak tamamen palyatif, günü dahi aslında kurtarmayan, geleceği hiç merkeze koymayan yaklaşımla maalesef Denizlimizde belediyecilik yapılıyor. * AK Parti döneminde yapılmış alt yapılara üst yapılara doğal gaza, sosyal donatı alanlarının ötesinde bugün yapılması gereken en önemli şey kentsel dönüşümle ilgili belediyenin, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bir perspektif geliştirmesi, toplumun önüne bu perspektifi sunması ve bununla ilgili çeşitli şemsiyeler oluşturarak kentsel dönüşüme Denizli'de hız verilmesi. * Bu çerçevede aslında iş somuta bağlandığı zaman bizim çok net önerilerimiz de olacak. Ama bunları tabii kamuoyuyla paylaşmak için de biraz zamana ihtiyacımız var ve bunları da açıkçası Denizli'de kamuoyunun önünde, toplumun önünde şu anki mevcut yönetimlerle bu önerilerimizi canlı yayınlarla sizler vasıtasıyla karşılıklı müzakere ederek sunmak istiyoruz. * Çünkü bu şehirde biz 20 yıl yerelde hizmet ettik ama çalışmaya devam ediyoruz, bu şehir için çalışmaya biz devam ediyoruz, öneriler getirmeye devam ediyoruz. TRAFİK SORUNUNA DİKKAT ÇEKTİ Şehrin çok önemli bir trafik problemi olduğunun altını çizen Subaşıoğlu, “Bu problemin çözülmesi gerekiyor, her gün her ay yüzlerce araç trafiğe katılmaya devam ediyor. Elbette ki bu noktada bizim yaklaşımımız da Ankara'da olduğu gibi yani yol yaparsak trafik daha da artar şeklinde değil, artık Ankara’da yaşayanlar o tez doğru değilmiş diyorlar. O anlamda Denizli'nin de ulaşımla ilgili ciddi adımlar atması gerekiyor. Tabii bunların AK Parti döneminde yapıldığı gibi ayakları yere basan şekilde önceden fizibilitesinin yapılması gerekiyor. Bugün tramvay sözünü ağzınızdan çıkarıp üç ay sonra bunu geri aldığınız zaman burada sizin hiçbir hazırlığınız olmadığını, şehri hiçbir şekilde okumadığınızı, kendi ağzınızla ifade etmiş oluyorsunuz. Şu an Denizli’de en baz ulaşımla ilgili geliştirilecek projelerle ilgili en temel veri bu şehirde maksimum toplu taşıma yolcusunun günlük, aylık ve yıllık olarak bir öngörülerinin yapılması gerekiyor. Siz bir sistem kuracaksanız bu sistemin mutlaka dataya, veriye dayalı olması gerekiyor ki tahmin ediyorum şu an belediye otobüslerimiz 100 bin civarında günlük bir yolcu taşıyorlar. Bu çerçevede bu veriler üzerinden toplu ulaşım nasıl yapılacak, ulaşım master planı deniliyor yıllardır aynı şeyler söyleniyor, konuşuluyor ama sonuçta şehrin bir büyüklüğü var. Şehrin merkez temerküz etmiş nüfusu 700 bin civarında, bunun üzerinden toplu taşımayla ilgili, ulaşımla ilgili, bireysel ulaşımlarla ilgili yeni bir perspektife ihtiyaç var. Yoksa sosyal medyada daha doğrusu dijital dünyada bir tramvayın içine binip kapısını açıp oradan inip ‘bu şehre tramvay gelecek’ demek çok mümkün ama bunların hiçbirisi ayakları yere basan projeler değil, çalışılmış projeler değil. Dolayısıyla Denizli'nin bu anlamda da bir data yönetimine ihtiyacı var, bilgi yönetimine ihtiyacı var, zaman yönetimine ihtiyacı var ve finansal kaynakların doğru yönetimine ve doğru insan kaynaklarının değerlendirilmesine ihtiyaç ihtiyacı var. Şu an denizli büyükşehir belediyesinin kasasında benim tahminlerime göre 3 milyar liranın üzerinde bir para var, bir kaynak var ama yapılacak bir proje yok. Aslında bir yandan kaynak, bir taraftan da projelerin eşgüdümlü olarak yürümesi gerekiyor. 3 milyar lira bir kaynak Denizli için çok büyük bir kaynaktır, kentsel dönüşüm için, ulaşım için, gençlerimize yeni iş imkanları için kullanılabilecek çok önemli bir kaynaktır, çok büyük bir kaynaktır” ifadelerini kullandı.

14 Kasım 2025

Milletvekili Şahin Tin Duyurdu: Söz Verdik, Takip Ettik, Aldık!

AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Serinhisar’da yapılacak olan 12.700 m²’lik rekreasyon alanının tahsis sürecinin tamamlandığının müjdesini verdi. Şahin Tin; “Serinhisar halkı ve gençlerimiz nefes alacakları ve kaliteli zaman geçirecekleri büyük bir tesise kavuşacak. Söz verdik, takip ettik, sonuç aldık. Hemşehrilerimize hayırlı olsun” dedi. AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, Serinhisar’da hayata geçirilecek yaşam merkezi projesinin önemli bir aşamasını tamamladıklarını duyurdu. Daha önce ilçe başkanı, teşkilat mensupları ve Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü yetkilileriyle saha incelemesinde bulunan Milletvekili Şahin Tin, yerin tahsisi ile ilgili süreci hızla başlattıklarını, yakından takip ettiklerini ve girişimler sonucu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından tahsis onayının alındığını söyledi. “Sahayı Gördük, Serinhisar’a Yakışacağına İnandık” Serinhisar’da rekreasyon alanı kurulması için hızla çalışmalara başladıklarını belirten Milletvekili Şahin Tin; “Daha önce Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğümüz uhdesinde hayata geçireceğimiz proje için, ilçe başkanımız, teşkilatımız ve yetkililerle birlikte sahada incelemelerde bulunmuş, alanın potansiyelini yerinde görmüştük. Söz konusu alan, önceden Bölge Trafik Merkezi olarak kullanılıyordu. Serinhisar ilçemize kazandırdığımız yeni Emniyet Binası ile bölge trafik hizmetlerini farklı bir alana taşıyarak burayı tamamen gençlerimizin ve ailelerimizin kullanımına uygun hale getirebilmek için kolları sıvadık. Şimdi 12.700 m²’lik bu büyük alan, doğayla iç içe, sosyal ve sportif etkinliklerin bir arada yapılabileceği bir yaşam merkezi haline getirilecek” dedi. “Takip Ettik, Aldık” Gençliğin ve ailelerin hizmetine sunulacak, spor ve sosyal yaşamın bir arada olacağı kompleks hakkında bilgiler veren Milletvekili Şahin Tin, “Söz verdik, takip ettik, sonuç aldık. Girişimlerimiz sonucunda alanın tahsis onayını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından aldık. Serinhisar’ımıza gençlerimizin enerjisiyle huzurlu aile ortamını bir araya getirecek her yaştan insanı bir araya getirerek kuşaklar arası kaynaşmayı sağlayacak bir merkez kazandırıyoruz. Projede hobi bahçeleri, paintball, geleneksel okçuluk alanı, çadır kampı, hobi alanları, doğa yürüyüşü ve piknik alanları ile mini hayvanat bahçeleri yer alacak; gençler ve ailelerimiz için sosyal yaşamı canlandıracak bir buluşma noktası olacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, eser ve hizmet siyasetimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Her sözümüzün arkasındayız.” dedi. “Süreci Yakından Takip Ediyoruz” Yatırım sürecini yakından takip edeceklerini belirten Milletvekili Şahin Tin, “Tesisin projelendirilmesi, inşaat ve hizmete alınması aşamalarında sürecin her adımını titizlikle takip edeceğiz. Doğayla iç içe, sosyal ve sportif aktiviteleri bir arada sunacak bu yaşam merkezi, Serinhisar’ımız için enerji ve dinamizm dolu yeni bir soluk olacak. Serinhisar’ımıza, Denizli’mize ve gençliğimize hayırlı olsun.” dedi.

10 Kasım 2025

Binlerce Kişiyi Buluşturan Düğün

Denizli siyasetinin önde gelen isimlerinden Kadir Demir’in oğlu İbrahim Burak Demir ile bürokrasi camiasının tanınan isimlerinden Mustafa Uçar’ın kızı Esranur Uçar, görkemli bir törenle evlendi. Denizli protokolü, siyaset ve iş dünyasını buluşturan, yoğun katılımın olduğu düğünde, genç çiftin nikah şahitliğini de Denizli’nin yakından tanıdığı onlarca isim yaptı. EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen düğün töreni, Denizli protokolü, siyaset ve iş dünyasından çok sayıda davetliyi bir araya getirdi. Kadir ve Fikriye Demir ile Mustafa ve Hatice Uçar aileleri, evlatlarının mutluluğunu yüzlerce davetliyle paylaştı. Denizli protokolü, siyaset ve iş dünyasını buluşturan nikah töreni yoğun ilgi gördü. Salonu tamamen dolduran davetliler, genç çiftin mutluluğuna alkışlarla eşlik etti. PROTOKOL VE İŞ DÜNYASINDAN YOĞUN KATILIM Genç çiftin nikah şahitliğini ise; Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Denizli milletvekilleri Şahin Tin, Nilgün Ök ve Cahit Özkan, AK Parti İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, gelinin amcası da olan AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Bilal Uçar, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Güngör, İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, önceki dönem Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, MHP Denizli İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan ve Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili olmak üzere şehrin yakından tanıdığı birçok isim yaptı.Siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının önde gelen isimleri bu özel günde Demir ve Uçar ailelerini yalnız bırakmadı. NİKAHI BAŞKAN KUMRAL KIYDI, CÜZDANI VALİ COŞKUN VERDİ Nikah merasimini Babadağ Belediye Başkanı Murat Kumral kıydı. Nikahın ardından Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, evlilik cüzdanını geline takdim ederek, “Birlikte attığınız bu adım, ömür boyu sürecek bir sevgi ve huzurun başlangıcı olsun” ifadelerini kullandı.Nikah şahitleri arasında yer alan Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, genç çift için dua etti. KADİR DEMİR’DEN DUYGUSAL TEŞEKKÜR Oğlu İbrahim Burak’ın nikahında duygusal anlar yaşayan Kadir Demir, törende yaptığı kısa konuşmada, “Bu mutlu günümüzde yanımızda olarak sevincimizi paylaşan herkese teşekkür ediyoruz” dedi. Davetliler, genç çifte “bir ömür boyu mutluluk” dileklerinde bulundu.

15 Ekim 2025

Çavuşoğlu’ndan Kayak Merkezi Resti

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisinin ekim ayı toplantısı birinci birleşimi, dün DBB Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Çavuşoğlu’nun gündemde yer alan maddelere geçmeden önce kentle ilgili son gelişmeler hakkında yaptığı konuşmalar üzerine, AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Feride Kabadayılar söz alarak Çavuşoğlu’na yanıt verdi. Bu yanıtla birlikte mecliste bir süre karşılıklı atışmalar yaşandı. MANİPÜLE EDİYORSUNUZ Kabadayılar, birkaç konu başlığı olduğunu belirterek, bunları son iki yıldır neredeyse her toplantıda konuştuklarını ifade etti. Bozdağ Kayak Merkezinin iki aydır gündeme geldiğini vurgulayan Kabadayılar, Bozdağ Kayak Merkeziyle ilgili, Kültür ve Turizm Bakanlığının denetim raporunu geçen mecliste okuduğunu hatırlatarak, “Zaten kamuoyu da biliyor neden böyle bir yola başvurulduğunu. Defaten ikazlar yapılmış, sizin döneminizde, önceki dönemlerde ikazlar yapılmış. Bunu bakanlık belli bir prosedür çerçevesinde yapmak zorunda olduğu şeyleri yapmak durumunda, yani inisiyatif kullanamaz, kişiye özel bir ayrıcalık yapamaz. Bu bir gerçek. Evet, Denizli'nin yatırımı, Denizli’de, Denizli’den bir yere taşınmış da değil; taşınıyor, elimizden gidiyor değil. Yine bakanlığın, yine bu devletin bir kurumu. Denizli Büyükşehir Belediyesi de bu devletin bir kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu devletin bir kurumu. Hiçbir kamu kuruluşu kendine bence ayrıcalık düşünmesin, vatandaşı nasıl denetliyorsa, yine Halk Ekmek nasıl denetlendiyse diğerler ekmek fırınları da aynı şekilde denetleniyor. Keza Kent Lokantaları nasıl denetleniyorsa herhangi bir esnafımızın lokantası da aynı şekilde denetleniyor. İl Tarım Müdürlüğü şikayetlerini ve rutin denetimlerini yapmak durumunda. Ben burada onların avukatlığını yapmak istemiyorum ama görünen de bir şey var. Siz öyle bir manipüle ediyorsunuz ki tamamen bütün kurumlar Büyükşehir Belediyesi'nde, CHP'li belediyelerin üzerinde gibi davranıyorsunuz ama böyle bir şey yok. Her belediye, her işletme rutin denetimlerini geçiriyor, bu denetimlerden rahatsız oluyorsanız yapacak da bir şey yok, rahatsız etmeye devam edecekler bu kurumlar. Çünkü bu kurumlar da görevini yapmak zorunda, orada oturan kurum müdürleri de görevlerini yerine getirmek durumunda" ALKOLLE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK Alkol ruhsatıyla ilgili konuya cevap veren Kabadayılar, “Turizm Bakanlığının verdiği ruhsatlarla ilgili, biz bunu zaten söylüyoruz yani bizim AK Parti olarak alkolle ilgili bir sorunumuz yok, isteyen istediğini içiyor zaten kimseyi de böyle ne yargılayabiliriz ne de eleştirebiliriz, herkes bu konuda özgürdür. Özel işletmeler başvurularında şartlarını yerine getirebiliyorlarsa evet onlara da ruhsatları verilir. Ama bizim itirazımız burada belediye de bir kamu kurumu. Kamu kurumlarında alkol vermek yasak, yani uygun değil. Anayasada da kamu kurumlarında bağımlılık yapıcı, uyarıcı herhangi bir ürün temin etmek ya da kullandırmak yasak. Sonuç itibariyle bizim burada alkol içenle içmeyenle onla bunla bir derdimiz yok, alkol içirenle de bir derdimiz yok. Eğer derdimiz olsaydı 20 yıldır, 25 yıldır bu ülkede hiçbir kurum ya da hiçbir işletme başvuru da yapamazdı, yaptığı başvuruya da olumlu cevap alamazdı. Eğer şartlar uygunsa mutlaka zaten alınıyor. Ama bizim derdimiz belediyenin tesisine bunu sağlamış olmak.” İstiklal Caddesindeki toplu ulaşım öncelikli uygulamadan dolayı esnafın sıkıntısını dile getiren Kabadayılar, ”Esnafımız hala sıkıntıda, bu konuyla ilgili bir çözümünüz var mı? Esnafımız artık isyan ediyor, buna bir çözüm bulmak durumundayız. Biz yaptık oldu ile olacak bir şey değil. Bu esnafımızın sesine kulak vermek ve çözüm bulmak zorundayız” dedi. ESNAF BU EKONOMİDE MÜŞTERİ BULAMIYOR Çavuşoğlu, eleştirilere karşı yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Evet ekonomiyle ilgili bir çözümümüz var, Allah'ın izniyle bir şeyi değiştirdiğimizde bu insanların ekonomisi de değişecek. İnşallah onu da başaracağız. 23 yılın sonunda oradaki insanların sadece yol kapandığı için isyan ettiğini düşünecek kadar siyasetten, toplumdan uzaklaştıysanız ben sizin adınıza üzülürüm. O insanların çoğu alışveriş edecek adam bulamıyor, dükkânına gelecek müşteri bulamıyor. 22 bin lira asgari ücret verip 20 bin lira ev kirası ödeyen adam oraya gelip nasıl alışveriş etsin. Ya ayrı dünyalarda yaşıyoruz ya o sokaklara çıktığınızdaki bu insanların isyanlarını sadece oradan 2 araba parkını kaldırdım 2 şeridi düzenledim diye isyan ettiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz.” "Bizim kimsenin içkisiyle işimiz yok” diyen Çavuşoğlu, “Ama bizim önüyle arkası farklı olan adamlarla işimiz var. Uçakta şampanyaları patlatıp bakara makara deyip bakanlık yapanların olduğu bir ülkede kimin ne kadar ahlaklı kimin ne kadar bu işlerden nemalandığını da biliyoruz. Turizm Bakanlığı bu memleketin her köşesine pıtrak gibi alkollü ruhsat veriyor, bizim verdiğimiz de biz sonuçta bir kamu görevi ifa ediyoruz, bu şehirde yaşayan herkesin içenin de içmeyenin de, ibadet edenin de etmeyenin de neye ihtiyacı varsa hepsini karşılamakla mükellefiz. Ben bu şehrin 1 milyon 50 bin kişisinin ödediği vergilerle gelen bütçeyi yönetiyorum. Bunun içinde o sizin dediğiniz gibi arkadaşlar da var, demediğiniz gibi arkadaşlar da var. Aleni içenler de var kapı arkalarında kafa çekenler de var. Kurumların hassasiyetleri konusunda sonuna kadar katılıyorum. Ama kurumlar sadece hassasiyetlerini CHP’li belediyelerle değil o kurumlar hassasiyetlerini çuvalla para götürenlerin, her yeriyle belgeli, bu memleketin adamlarını çalıştırıp parasını benim belediyeme ödetenlere de aynı hassasiyeti göstersinler. Emin olun o zaman var ya baş tacı yaparım hepsini” yanıtını verdi. VERSİN BENİM 750 MİLYON LİRAMI Kayak merkeziyle cevap veren Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Herhalde ya tam anlatamadım ya iyi dinlemediniz. Ben kayak merkeziyle ilgili yapılan işlemin neden doğru olmadığını bir kez daha anlattım. Ama sizden şunu beklerdim ki; bugün anladığım kadarıyla da bu belediyenin tesisi Turizm Bakanlığına geçiyor olması sizi ayrıca mutlu etmiş. Çünkü bu işten hiç hezeyan duyan, ya olur mu başkanım hakikaten imar sahasının dışındaymış. Olur mu ya bir konteyner? Bu yapılır mı? Hatta konteyner sizden önce bizim partinin zamanında oradaymış, vallaha doğru söylüyorsunuz başkanım ya, mermi gibi gitmemiz lazım, biz bunun için mücadele etmemiz lazım demenizi beklerdim ki bahsettiğim gibi düşünüyor olmasaydınız bunu derdiniz ama siz diyorsunuz ki Turizm Bakanlığı da kamu kurumu. Yav versin benim 750 milyon liramı, tepe tepe kullansın, hiç sıkıntı duymam. Ama gelir o uyduruk konteynerden dolayı Denizli Büyükşehir'in malına çökerlerse ona itirazı var, çöktürmem, çöktürmeyeceğim. Altını bir kez daha çiziyorum; o malı Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinden alırlarsa bu şehirde hangi kamu kurumunda malım varsa açıkça söylüyorum bir kez daha ifade ediyorum, bu kurumlar arası kavga falan değildir, bu birinin şamar olanı muamelesi görmesinin engellenmesidir. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve CHP’li belediyeler şamar olanı değildir. Sabah güne başladığınızda tokat atabileceğiniz kurumlar değildir. Herkesin elindeki yetkiyi gereksiz, yasal dayanağı olmadan fütursuzca kim kullanıyorsa ben de Büyükşehir Belediyesi olarak yasal dayanaklarımı sonuna kadar kullanırım, bundan da hiç kimsenin şüphesi olmaz. Onun için anlattığım şey o sizin geçen gün okuduğunuz şeyin doğru olmadığını, imar anlamında doğru olmadığını, hukuken doğru olmadığını bir kez daha paylaşıyorum ve şunu diyorum. Bak hala iktidar partisindeyseniz, ben olsam sizi yerinize koşmaca Ankara'ya giderim, varırım Ankara'da yav hakikaten derim ya bunu nasıl yaparsınız siz. Şehrim Denizli diyorsunuz ya, onun için bunu yapmanız lazım, birinci önceliğiniz Denizli ise bunu yapmanız lazım. Yok Büyükşehir’den gitmiş de öbürü de bizim de... Versinler o zaman bana bir milyar lira para da ben de bir göreyim bakayım hepimiz kamu kurumu muyuz değil miyiz? Paramı ödüyorlar, her bulduğu yerde eziyet ediyorlar, sonra ikimiz de aynıyız, aynı değiliz. Biz halk için çalışıyoruz, bizim hizmet anlayışımızda yetimle garibin hakkını yiyenlerle yürünecek yolumuz yok bizim. Öyle bir şey yok. Bu şehrin kaynağını almak mı istiyor Turizm Bakanlığı?” BU SİYASİ HESAPLAŞMADIR Kayak merkezinde söz konusu konteynerin fotoğrafını gösteren Çavuşoğlu, "O uyduruk 5 bin liralık konteyner için o malı alamaz, bunu alıyorsa bu kamuoyuna yazık. Versin benim harcadığım parayı, versin Büyükşehir'in bütçesine istediği gibi kullansın. Yapamaz ayrıca da çalıştıramaz, kar yağsa kepçe bulamaz, tuzlayacak araba bulamaz, çöpünü alamaz, tuzunu alamaz, nereye yapacaklar onu. Bu siyasi hesaplaşmadır, bu siyasi erkin bir başka üstündeki kurmuş olduğu tahakkümdür. Kurdurmayacağım, kuramayacak kimse. Ben 1 milyon 50 bin insanın yetimin garibiyle hepsinin hakkını savunmak zorundayım. Madem öyle, hepimiz kardeşiz, hepimiz kamu kurumuyuz. Ya bir telefon aç da bana 1 milyar lira bir göndersinler, her yere gönderiyorlar AKP'li belediyelere, bir güzellik de bana yapsınlar, 30 otobüs versinler, 40 iş makinası versinler. Hadi yapsınlar, hepimiz aynıyız ya... Ne aynısı, aynı değiliz. Biz halkın tarafındayız, biz halka hizmet etmek için uğraşıyoruz, gecemizi gündüzümüze kattık 24 saat bunun mücadelesini veriyoruz. Beltaş'tan para çalan adamın yargılanması için mücadele ediyorum ben. Belediyenin personelini kendi özel işinde kullanan, donunu yıkatan adamın parasını Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne ödetmesini hazmedemiyorum, bunun hesabını soruyorum, gelin beraber soralım bu hesabı. Orada yoksunuz. Adamı oturtturuyorsunuz yanınıza aynı partide siyaset yapıyorsunuz, adamı yanınıza oturtturuyorsunuz adam gülüyor ya, adam gülüyor gülüyor. Hiç vicdanınız sızlamıyor mu sizin? Adam yemiş ya şehrin personelini kullanmış ya. Belgesiyle her şeyiyle açık. Siz de biliyorsunuz. Siz o dönem kadın kolu başkanıydınız. O benim Barış Han denilen personelin o adamın her yerde yanındaydı. Gözünüzle görüyordunuz. Hani burada dursanıza madem, hani bu şehir hepimizindi, hani bu kaynakları beraber kullanılacaktık, hani hep kardeştik. Şu mu benim iptal gerekçem? Allah'ını seversen aynı gün kaldırmışım ya. Burada ayağa kalkmanız lazım, bu şehrin ayağa kalkması lazım. Bu şehrin siyasetçilerinin hiçbir fikir ayrımına düşmeden ayağa kalkması lazım. Siz hala kalkmışınız Turizm Bakanlığına versen ne olur. Vermeyeceğim ya vermeyeceğim, Davayla da vermeyeceğim, ama alırlarsa da Allah şahidim olsun. Yukarıda ne kumunu alırım, ne suyunu alırım ne çöpünü alırım, hiçbir işini de görmem. Kamuda kim benim malımdaysa tahsis süresi dolduğu zaman da çıkar gider o 1 milyar lirayı harcasınlar gitsinler bina yapsınlar onlara, öyle bir dünya yok. Bundan dolayı bir tahsis iptal edilemez” BİZ SİYASİ KURUM DEĞİLİZ ARTIK Kongre ve Kültür Merkezinin adının değiştirilmesi konusuna da değinen Çavuşoğlu, "Ali Marım'la ilgili kısım da döndü valilikten geriye o meclis kararı alacaktık, siz de çıktınız burada kendiniz söylediniz 'biz bunun kaldırılması istemiyoruz' diye. Ben de diyorum ki biz Denizli Büyükşehir personelleri, belediye başkanından başkan vekiline, biz siyasi kurum değiliz artık. Biz şehrin rozetini Türk bayrağından almış personelleriyiz biz buranın, biz belediye personeliyiz. Ama o belediye personeli değil Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkan yardımcısı ve şu cümleyi kurabiliyor, 'benim oradan adımı sildiklerinde AKP'nin adını sildiler' diyebiliyorsa, bir dahaki sefere onu da seyrettiririm, diyebiliyorsa demek ki AKP'yle özdeşleşmiş. Ama beni CHP'yle özdeşleştirmiyorlar. Benim artık adım Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Nuri Çavuşoğlu, adı Denizli Büyükşehir Başkan Vekili Ali Marım bizim adımız. CHP'li Nuri Çavuşoğlu değilim artık ben, o CHP'li Ali Marım değil artık. Bırakın bu şeyleri" diye konuştu.

4 Ekim 2025

Doğan “Belediye Başkan Yardımcısı Ve Personelin İfade Verdiği İddiası Gerçek Dışı”

Merkezefendi’de belediye başkan yardımcısı ve belediye personelinin polise ifade verdiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Başkan Doğan, bir meclis üyesinin müfettişlere verdiği şikayet dilekçesi üzerine muhakkik atandığını açıkladı. Merkezefendi Belediye Meclisi’nin 2025 yılı Ekim ayı toplantısı birinci birleşimi, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan başkanlığında gerçekleştirildi. Gündeme geçmeden önce başkan yardımcısı ve bazı belediye personelinin ifadeye çağırıldığı yönündeki iddiaları gündeme getiren Doğan, neler yaşandığını anlattı. Ortaya atılan iddiaların kendisini yıpratmaya yönelik olduğunun altını çizen Doğan, doğru işleri yapmaya devam edeceklerini vurguladı. Bu iddiaların çalışmalarını etkilemediğini ama insanların merak ettiğini dile getiren Doğan, “Şehirde bir aydır Büyükşehir, Merkezefendi, Pamukkale, Bozkurt, Babadağ, bunların hepsi parti fark etmek sizin her ilçede mülkiye müfettişi var. Hatta kaymakamlık, ilçe emniyet, diğer kurumlarda da mülkiye müfettişi var. Biz belediyeler her yıl Sayıştay tarafından denetleniriz. Ama 5 yılda bir de Mülkiye müfettişlerinin rutin denetimleri olur. Şimdi bu rutin bir denetim” dedi. MECLİS ÜYESİ ŞİKÂYET ETMİŞ Mülkiye müfettişinin verdiği raporu okuyan Doğan, “Merkezefendi Belediye Meclis Üyesi tarafından verilen şikâyet dilekçesi üzerine Denizli Valiliği’nden konuyla alakalı uzman teknik elemanlarca dilekçede belirtilen hususlar tek tek ayrıntılı şekilde incelenmiş, incelenecek gibi de bize bir rapor verildi. Yani, öyle bir haber yapılmış ki sanki mülkiye müfettişi bizim burada bir şey bulmuş, biz sıkıntıdayız. Mülkiye müfettişi bize raporunu verdi. Mülkiye müfettişinin bize verdiği rapordan, bunu paylaşabiliriz, zaten sitemizde yayınlıyoruz galiba, hiçbir problem yok. Ama bu bir meclis üyesi arkadaşımızın verdiği şikâyet dilekçesi işleme alınmış. Normal. Niye normal? Türkiye’de şu anda her şey normal mi? Konjonktür normal mi? Siyaset normal mi? Hukuk, adalet normal mi işliyor mu? Bürokratların üzerinde, kaymakamların üzerinde, müfettişlerin üzerinde, valilerin üzerinde öyle bir baskı var ki biz bunu hissediyoruz. Benim bir kurumla işim oluyor, geçen dönem bile ben bunu yaşamamıştım ve hep bunu söylerdim, teşekkür ederdim. Çünkü yeni belediye başkanı olmama rağmen bütün kurumlarda çok güzel işler yapardık. Bu dönem herkes bir korku içinde, bir baskı içinde. Yani, bu verilen dilekçeyi de mecburen işleme almış, ona da saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı. EMNİYET İFADESİ OLMADI Emniyet’e ifadenin olmadığının altını çizen Doğan, “İşte 5 müdürlüğümüz ve ilgili başkan yardımcılarımız, bu anlamda emniyet filan yok. Buradan şehirden bir muhakkik atanıyor. Biz bunu geçen sene de yaşadık. Geçen sene de şikayet ettiler bizi, hiçbir şey olmadı. Muhakkik atanıyor, burada cevap veriyorsun. Sonrasında tekrardan rapor olumsuz geliyorsa valiye gidiyor, İçişleri Bakanlığı... Böyle uzun bir süreç. Şu da var, bir şey de olabilir. Her muhakkik atanması ya da her soruşturma açılması ya da her yargılanma bir kişinin, kendim avukatım, burada avukat arkadaşlarım var, insanın suçlu olduğu ya da yargılananın suçlu olduğu anlamına gelmez. Bu anlamda biz de çıkar, hesabını veririz” diye konuştu. AMAÇ BU ŞEHİR DEĞİL Bu dönemde, Ekrem İmamoğlu’nun alındığı günden itibaren CHP’li belediyelere yapılan hem medyasal algı hem hukukun çok kötü bir şekilde bir baskı aracı olarak belediyelere kullanılmasına alışık olduklarını vurgulayan Doğan, “Bir şeyimiz yok ama biz büyük bir belediyeyiz, gözde bir belediyeyiz, sevilen bir belediyeyiz, göz önünde bir belediyeyiz. Buna da hazırlıktayız. Bunda hiçbir şey yok. Bunun cevabını veririz. Yargı nasıl işler? Muhakkik onu yapar, bunu yapar, o süreç içinde belli olur. Fakat bu şekilde bir algı yaratılmasının ve yalan haber yapılmasının, kamuoyunun yanıltılmasının ben habercilik olduğunu düşünmüyorum. Buradaki amaç ve baktığımızda o bir meclis üyesi arkadaşımızın verdiği şikayet dilekçesindeki şikayetlere baktığımızda, amacın şehir olmadığını, amacın şehir için, şehrin düzeni için bir şey olmadığını, sadece Merkezefendi’de bir karışıklık var gibi yansıtmak istediğini, çalışma arkadaşlarımızın arasında bir huzursuzluk yaratmak istediğini, ben yazılan şikayet dilekçesinden zaten çok net ve ayrıntılı bir şekilde anladığımı da ifade etmek istiyorum. Biz arkadaşlarımızla birlikte, sizlerle birlikte bu şehrin hemen hemen üçte birini birlikte yönetiyoruz. 350 bin nüfusumuz var. Tabii ki de doğru yapmaya çalışıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Arkadaşların yanıldığı zaman, hata yaptığı zaman olabilir. Bunu tekrar anlatırız, bunun hesabını veririz, anlatmaya gayret ederiz. Ama şunu belirtmek istiyorum ki, bu şekilde çalışma arkadaşlarım, ben alışığım, ben siyasetçiyim, ben her şeyi gösteririm. Ama bu şekilde Şeniz Doğan’ı vurmak isteyerek çalışma arkadaşlarıma yapılan bu itibarsızlaştırma operasyonunu asla kabul etmediğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. ÖNCE YANLIŞ YAPTIĞI İŞİN HESABINI VERECEK İmar ve ruhsat gibi belediyenin yaptığı bazı işlemlerden dolayı bir meclis üyesinin dilekçe verdiğinin altını çizen Doğan, “Hani belediyecilik, imar. İmar, gerçekten belediyeciliğin gövde işlerinden bir tanesidir. İmarla ilgili bir sürü, bir sürü, bir sürü madde var. Dün de bizim elimize bir karar geldi. Bazı medya organları da bu kararı paylaştı. O kararda diyor ki, o bir meclis üyesi arkadaşımızın mensubu olduğu partinin geçen dönem Büyükşehir Belediye başkanının yapmış olduğu yaklaşık 370 dönümlük yer satılmıştı. Orada usulde, satışta yanlışlık oldu, dedi. Bu büyük bir şey, bu büyük bir mağduriyet ve demiş ki kararda, 5 binlik planı Büyükşehir, binlik planı da ilçe belediyesi yapar, dedi. Usulden bozdu. Çünkü o bir bizi şikayet eden bir meclis üyesi arkadaşımızın şikayet dilekçesinde imarla ilgili olan projeler, ruhsatlar, iskanlar, bunun adı her neyse, üçte biri o bölgeyle ilgili. Yani geçmiş dönem Büyükşehir Belediye başkanının sattığı o Çakmak’taki büyük sitelerin, büyük evlerin yapıldığı yerle ilgili ne varsa oraları şikayet etmiş. Ama her ne hikmetse bizi şikâyet ediyorlar, kendileri bir satışı dahi beceremiyorlar, işte burada. Hani ben bu işleri yapıyorum, burada karışık işler var, bilmem ne kamu zararı var ya… Buradaki olay çok büyük. Eğer bu binlik plan işi çözülmezse, orada yer alan, orada inşaata başlayan müteahhitlerin hepsi büyükşehir belediyesine çok ağır tazminatlar açar ve bunun altından kalkılması zor. Önce herkes; bir yaptığı işi alelacele yangından mal kaçıracağız, onu satacağız, bunu satacağız, bunu ayarlayacağız, elimiz ayağımız dolaştı derken yanlış yaptığı işin önce bir hesabını verecek, bizi şikayet etmeden önce” diye konuştu.

Devam