Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
25 Aralık 2025 Perşembe

Gündem Haberleri

24 Aralık 2025

Denizli’de İnsanlık Dışı Olay 7,5 Aylık Bebeğe Öldüresiye Dayak

Denizli’de bir anne erkek arkadaşının bebeğini darp ettiğini ileri sürerek şikayetçi oldu. PAÜ Hastanelerine kaldırılan 7,5 aylık bebeğin kafatası ve kaburgasında kırık olduğu, iç kanama geçirdiği ortaya çıktı. Antalya'da başlayan ve Denizli'de dehşetle sonlanan olaylar zinciri, bir bebeğin yaşam mücadelesine dönüştü. Edinilen bilgilere göre, Antalya'da Murat Seçen ile 5 yıllık dini nikahlı birlikteliği sona eren G.B., iki çocuğundan büyüğünü babaannesine bırakarak 7,5 aylık oğlu M.E.S. ile birlikte Denizli'ye yerleşti. Denizli'de bir eğlence mekanında çalışmaya başlayan G.B., burada M.C.P. isimli şahısla tanıştı. İddiaya göre, olay gecesi G.B. ve erkek arkadaşı M.C.P.'nin eve alkollü bir şekilde geldi. Evde henüz bilinmeyen bir nedenle 7,5 aylık M.E.S. darp edildi. Bebeğin durumunun kötüleşmesi üzerine anne G.B. ve M.C.P., bebeği Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'ne götürdü. Hastaneye gelen anne G.B. ve erkek arkadaşı M.C.P. merdivenden düştü dedi. POLİSLERE GERÇEĞİ ANLATTI Belli bir süre sonra anne G.B. hastane polislerine gerçeği anlatarak erkek arkadaşı M.C.P.'den şikayetçi oldu. Hastaneye sevk edilen polis ekipleri, anne G.B. ve erkek arkadaşı M.C.P.'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ederken, ağır yaralı bebek devlet korumasına alındı. Talihsiz bebeğin yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. Yapılan tetkiklerde 7,5 aylık M.E.S.'nin kafatasında ve kaburgalarında kırıklar olduğu, ayrıca iç kanama meydana geldiği tespit edildi. KORUMA ALTINA ALINDI Antalya'da ikamet eden baba Murat Seçen ise olayı duyduktan sonra Denizli'ye geldi. Devlet tarafından koruma altına alınan bebeği göremeyen baba Murat Seçen, "Çocuğumun velayetini almak istiyorum. Bir tane çocuğumu bakıyorum, ikincisini de her türlü bakarım. Benim durumum yerinde. Eski eşimin yeni sevgilisi çocuğumu dövüyor. Devlet cezasını bana kesiyor. Benim bu darpla hiçbir alakam yok. Devlet korumaya alıyor ve çocuğumu göremiyorum" dedi. ADALET YERİNİ BULSUN Çocuğunu darp edildikten sonra hastaneye gelen baba Murat Seçen, "Antalya'da tanıştığım G.B. ile imam nikahlı olarak 5 yıldır evliydim. 4 ay önce ise ayrıldım ve G.B. 2 tane çocuğa bakamayınca büyük çocuğumu anneme verdi. Büyük çocuğuma annem bakıyor, küçük çocuğuma ise sevgilisi ve eski eşim bakıyor. Kendileri bir eğlence mekanında çalışıyorlar. Alkollü bir şekilde gece eve geliyorlar. Çocuğumu maddeli ve alkollü bir şekilde darp ediyorlar. Darp ettikten sonra hastaneye düştü diyerek getiriyorlar. Hastanede vicdan yapan eski eşim, sevgilisini polise şikayet ediyor. Ardından ikisi de tutuklanıyor. Çocuğum şu anda hastanede yatmakta. İç kanaması var, kaburgaları kırık, kafatası kırık. Çocuğum daha 7,5 aylık, adaletin yerini bulması lazım" diye konuştu. ÇOCUĞUMUN VELAYETİNİ ALMAK İSTİYORUM Küçük çocuğunun velayetini almak istediğini ifade eden ve çocuğunu görmek istediğini belirten Seçen, "Çocuğum daha 7,5 aylık. Ben çocuğumu merak ediyorum. Hiç kimse yardımcı olmuyor. Gerekli birimlerin de yardımcı olmasını istiyorum. Çocuğumun velayetini almak istiyorum. Bir tane çocuğumu bakıyorum, ikincisini de her türlü bakarım. Benim durumum yerinde. Eski eşimin yeni sevgilisi çocuğumu dövüyor. Devlet cezasını bana kesiyor. Benim bu darpla hiçbir alakam yok. Devlet korumaya alıyor ve çocuğumu göremiyorum" dedi. EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN Olayın ardından torununu merak ettiğini ve bunu yaşatanların en ağır şekilde ceza almasını istediğini belirten Satı Tör, "Akşam anneannesi beni aradı. Küçük torunumun yoğun bakımda olduğunu söyledi. Oğlumun eski eşinin erkek arkadaşı torunuma darp ediyor. Çok merak ediyorum ama göremiyorum. Devlet koruma altına almış ama bize göstermiyorlar. Ben torunuma bakmak istiyorum. Şuan hastanedeyiz, torunumun durumunu bilmiyorum. Torunum daha 7,5 aylık ve şu anda yoğun bakımda. Bunu yaşatan herkesin en ağır şekilde ceza almasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

24 Aralık 2025

Denizli’de Kadına Şiddet Skandalı:, Sivil Memur Komşusunu Copla Darp Etti

Denizli'nin Sarayköy ilçesinde, gürültü nedeniyle yaşanan komşu tartışması şiddetle sonuçlandı. Kendisini uyaran komşu kadını darp eden sivil memur hakkında idari soruşturma açıldı. Olay, Denizli'nin Sarayköy ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere, Sarayköy'de görev yapan E.A. isimli şahsın, akşam saatlerinde evinde matkapla yaptığı çalışmalarından üst kat komşusu Hatice Eyvaz ve Mustafa Eyvaz rahatsız oldu. Gürültüden rahatsız olan Mustafa Eyvaz komşusu E.A.'ya uyarıda bulundu. Komşusunun uyarısına sinirlenen E.A. eline cop alarak üst kata çıktı ve komşu Mustafa Eyvaz'ı saldırdı. Saldırı sırasında eşinin zarar görmesini engellemek isteyen Hatice Eyvaz isimli kadın, E.A.'nın önüne geçti. Bunun üzerine E.A.'nın, Hatice Eyvaz'ı yumruk ve copla saldırdığı, kadının burnundan ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirtildi. Kavgayı gören diğer komşuların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler olayla ilgili inceleme başlatırken, yaralı kadın sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Hatice Eyvaz'ı darp eden E.A. polis ekipleri tarafından olay yerinde gözaltına alındı. Karakoldaki ifadesinin ardından adli makama sevk edilen E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, E.A.'nın gündüz saatlerinde de bahçede oynayan çocuklara "gürültü yapıyorlar" gerekçesiyle bağırdığı ve saldırmak istediği iddia edildi. Olayla ilgili Denizli yerel basınında çıkan haberlere yanıt veren Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, yaptığı araştırma sonucunda saldırganın Sarayköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli sivil memur olduğunu açıkladı. Sağdıç, olayla ilgili hem adli hem de idari soruşturma başlatıldığını belirterek, "Kadına şiddete asla izin verilmeyecektir. Kadına şiddet uygulayan kim olursa olsun, bu şehirde gereken yapılır. Olayın takipçisiyiz" ifadelerini kullandı. 20 Aralık Cumartesi günü saat 22.30'larında alt kat komşusundan gelen gürültüler sebebiyle rahatsız olduğunu ve komşusunu uyarmak için sadece yere vurduğunu söyleyen Hatice Eyvaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Komşumdan gelen matkap sesi, çekiç sesi gürültüsünden rahatsız olduğum için uyarma amaçlı yere birkaç defa vurdum. Vurmam sonucunda alt kat komşum bağırarak merdivenlerden çıkarak kapıma kadar geldi. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, nasıl sen beni uyarırsın diye bağırarak kapımızı yumruklamaya başladı. Bu esnada eşim kapıyı açtı. Eşim komşu rahatsız olduk sabah yaparsınız in şimdi aşağıya olur böyle şeyler diye temkinlerde bulunurken bu arada eşi ve kızı geldi. Kızının elinde cop vardı. Eşim bir taraftan babası tarafından iteklenirken, kızı bir taraftan hakaret ve tehdit ederek eşime cop salladı. Bu esnada bu şahıs eşimi yumrukla darp etmeye başladı. Ben eşimi koruma amaçlı araya girdim ve adamı itekledim. Bu sefer eşimden alamadığı hırsını bana yöneltti ve bana yumrukla vurmaya başladı. Kızı da cop sallayarak 'Sizi öldüreceğim' diye tehdit etti. Bu esnada ben burnuma ve yüzüme aldığım darbelerden sonra yere yığıldım. Yere yığılınca burnumdan kanlar akmaya başladı. Her yer kan olmuştu. Ben bu korkuyla çığlık atmaya başladım. Bağırmaya başladım, yardım istedim. 'Ambulans çağırın, polis çağırın' diye bağırıyordum. Ben bağırınca onlar müdahale etmeden, hiçbir tepki göstermeden aşağıya kaçtılar. Bunun sonucunda 10 dakika sonra falan polis ekipleri ve ambulans ekipleri geldi. Ambulans ekipleri beni orada önce müdahale ettiler. Sonra alıp hastaneye götürdüler beni. Tansiyonum 22'ye çıkmış. Burnumda çatlaklık oluşmuş. Daha sonra ben oradan darp raporumu ve uzaklaştırma kararımı aldım. Polise ifademi verdim. Şahıs gözaltına alınıp polisler tarafından götürürken benim yakınlarıma tehditler savurarak onlara da saldırmaya kalkmış. Hatta benim yakınım sen ne yapıyorsun? Kadına mı gücün yetiyor senin diye bağırınca polisleri bırakın onun da haddini bildireyim diye polislerden kurtulmaya çalışmış. Daha sonra bir gün gözaltında tutulup ertesi gün salıverildi. Şartlı tahliye edilmiş. Peki benim can güvenliğim nerede şimdi? Bu ülkede illaki öldürülmek mi gerekiyor? Kadına şiddet en büyük olay. Ben davamın sonuna kadar arkasındayım. Eğer bu şahsın psikolojik sorunları varsa görevinden menedilsin" şeklinde konuştu.

24 Aralık 2025

2026 Yılı Asgari Ücreti Belli Oldu: İşte Yeni Rakamlar!

Milyonlarca çalışanın merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu süreci tamamlandı. Bakan Vedat Işıkhan, 2026 yılından itibaren uygulanacak net asgari ücretin 28 bin 75 TL olduğunu açıkladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen üçüncü toplantının ardından, 2026 yılında geçerli olacak yeni asgari ücret rakamları kamuoyuyla paylaşıldı. Bakan Vedat Işıkhan başkanlığında toplanan komisyon, işçi ve işveren taraflarının görüşlerinin ardından nihai kararını verdi. Bakan Işıkhan, yaptığı açıklamada 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni rakamları şu şekilde duyurdu: Net Asgari Ücret: 28.075 TL Brüt Asgari Ücret: 33.030 TL Artış Oranı: Geçtiğimiz yıla oranla %27 "Enflasyona Ezdirmeme Sözümüzü Tuttuk" Bakan Işıkhan, yaptığı konuşmada refah artışına ve sosyal diyaloğa vurgu yaparak şunları söyledi:

24 Aralık 2025

İş İnsanlarına Yeni Bakış Açılarını Anlattılar

İŞ İNSANLARINA YENİ BAKIŞ AÇILARINI ANLATTILAR Denizli Ticaret Odası (DTO), ünlü televizyon sunucusu Ekonomist Sami Altınkaya ile Yönetim Danışmanı Selma Akdoğanı, Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nda misafir etti. Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları başlığıyla gerçekleştirilen eğitimde, DTO meclisi ve meslek komitesi üyeleri ile ailelerine seslenen konuklar, iş dünyasında karşılaşılan sorunlara farklı çözümler üretmenin yollarını anlattılar. Toplantının açış konuşmasını yapan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli ekonomisini ve iş dünyasını geliştirmek için farklı alanlarda yeni projelere imza attıklarını söyledi. Başkan Erdoğan, “Denizli’mizin ve sektörlerimizin gelişimi için mücadele ediyoruz… Denizli Ticaret Odası olarak, üyelerimizi dünyanın dört bir tarafındaki fuarlara gönderiyoruz. Amacımız, Denizli’mizin ihracatını daha da artırmak ve ülke ekonomisine katkı sağlamak. Denizli’de teknik tekstilin gelişmesi için hazırladığımız projemizle, Avrupa Birliği fonlarından 10 milyon euroya yakın destek aldık ve Denizli Teknik Tekstil Merkezimizi açtık. Burada katma değeri yüksek ürünler üretip sektörümüze yeni bir yön çizmeyi ve ivme kazandırmayı hedefledik. İlimiz için farklı projeler üretmeye, aynı zamanda da mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye, 2026 yılında da devam edeceğiz” dedi.  Ardından konuşmacılar Altınkaya ile Akdoğan, Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları ile ilgili söyleşiyi gerçekleştirdi. AKDOĞAN: DENİZLİ İŞ İNSANLARIYLA HOROZ METAFORUNU ÖZDEŞLEŞTİRİYORUM Ekonomist Altınkaya, “İşi yapıyorum, üretiyorum, satıyorum; sorun yok. Ama tedarikçilerimizden bir türlü parayı alamıyorum. Neler yapmalıyım?” sorusu ile konuya giriş yaptı. Yönetim Danışmanı Akdoğan ise öncelikle sorunun tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Akdoğan, “İş dünyasında yanlış yatırımlar, parayı doğru yönetememek, insanı doğru yönetememek gibi sorunlar çıkabiliyor. Öncelikle hangi yöne, nasıl gideceğimizi belirlememek bile büyük sıkıntı oluşturuyor. Ancak Denizli öyle değil… Ben, Denizli iş insanlarıyla horoz metaforunu özdeşleştiriyorum. Erken kalkan, çok çalışkan, farkındalığı yüksek olan, zamanını doğru kullanan ve iyi planlayan, disiplinli insanlarsınız. Denizli deyince en başta çalışkanlık, farkındalık ile girişimcilik ve tabii ki havlu bornoz aklıma geliyor” dedi. AKDOĞAN: HEDEFLERİNİZİ ÇALIŞANLARINIZLA BELİRLEYİN Altınkaya, Akdoğan’ın büyük global enerji yatırımlarında görev yaptığını ve önemli birçok şirkette yatırımlara yön veren bir isim olduğunu anlattı. Altınkaya, “Kendisi, patronların hem çok sevdiği hem de çok kızdığı bir isimdir. Çünkü patronun karşısında masaya yumruğunu vurduğuna da şahit oldum. Aslında yöneticilerimizi seçerken de buna dikkat etmeliyiz değil mi?” diye sordu. Yönetim Danışmanı Akdoğan ise “Bence bu çok önemli… Yöneticileriniz elini masaya vurmuyorsa o yönetici aslında değildir. Kusura bakmayın ama o sadece dalkavuktur. ‘Haklısınız efendim. Çok doğru buyurdunuz efendim. Ben bunu nasıl düşünemedim efendim’ diyen yöneticiyi, bir dakika şirketinizde tutmayın. Bence sizi yanlış yönlendirir. Oysaki yönetici, sizin başlattığınız girişimi, bayrağı alıp daha ileriye taşıyacak, yeni fikirler üretecek ve açılımlar yapacak kişidir. Şirketlerde öncelikle stratejilerimizi belirlememiz gerekiyor... Benim için strateji, hayallerle gerçeklerin bir araya gelmesi ve gelecek için yol haritamızın belirlenmesi anlamına geliyor. Bu yol haritasının 3 yıllık, 5 yıllık olması gerekir. Arkasından da hedeflerimizi ortaya koymamız lazım. Birçok şirkette bu hata yapılıyor ve hedeflerimizi doğru tanımlamıyoruz. Ben bu yola gireceğim ama neyle gideceğim, hangi araçları kullanacağım, nelerle yol alacağım? Tüm bunları iyi tanımlamalıyız. Hatta o da yetmiyor. Bu tanımlamayı, şirketinizdeki tüm çalışanlarınızla birlikte yapmanızı öneriyorum. Çünkü hepimizde bir beyin var. O beyinler ile akıllar bir araya geldikçe çoğalıyor. Bir artı bir iki değil üç, beş, on bir bile yapar. Onun için hep beraber yapmayı ve hedefleri aşağıya doğru yaymayı öneriyorum. Onun arkasından da nakit akışı planlamasını yapmamız gerekiyor. Bütçe raporlama gerçekten çok önemlidir... Biz şirketlerde ekim, kasım gibi yıllık iş planlarımızı yapıyoruz ve bütçelerimizi hazırlıyoruz. Aylık takip yapıyorduk ama bugün geldiğimiz noktada çalışanların ekranlarına satış hedeflerini günlük bildirebiliyoruz. Bunu, size de tavsiye ediyorum. Mutlaka bu sistemi kurun. Bu arada, eğer varsa olursa sinirinizi çalışanlarınızdan değil spordan çıkarın. Çalışanlarınızla beraber iyi bir şekilde, güzel bir ortamda çalışın. Bu, verimi artırır” uyarısında bulundu. ALTINKAYA: BİR ARTI BİR, ON BİR OLMALI Ekonomist Altınkaya da çalışanlarla birlikte hareket etmenin ve yapıcı olmanın önemi ile iş verimliliğine katkısına dikkat çekti. Altınkaya, “Zaten bu toplantılardaki amacımız da bir artı biri yan yana getirip 11 yapabilmek. 11 olduğu zaman, katma değerli üretim ve yeni fikirler ortaya çıkıyor. Bizim ilk olarak sistem sorunumuz var; ikinci olarak da büyük bir planlama sorunumuz. Örneğin şirketin iyi genel müdürü ya da iyi finans müdürü o şirkete bankalardan ucuz faizli kredi bulan ve finans kaynağı yaratan çalışan olarak yönetici olarak görülüyor. Halbuki böyle olmaması gerekiyor” diye konuştu.   AKDOĞAN: AİLE ŞİRKETLERİ SİSTEMLE ÇALIŞMALI Akdoğan, aile şirketlerinde iş bölümünün de planlanması gerektiğinin altını çizdi. Akdoğan, “Aile bireyleri, şirket içinde farklı görevlerde bulunuyorlar ve bu kişiler genelde bireysel çalışmayı tercih ediyorlar. Yani bütün bilgileri beyinlerinde topluyorlar ve bunu teknolojiye aktarmıyorlar. Aile arasında sıkıntı olduğunda da şirketin geçmişe dair bilgilerini kaybediyorsunuz. Aile bireyleri, şirkette belli sistemlere ve prosedürlere bağlı olarak çalışmalıdır. Ben bunu özellikle ikinci ve üçüncü nesiller için söylüyorum. Tabii ki her anne baba, çocuğunun şirketi devam ettirmesini ister. Ancak size tavsiyem, çocuklarınızı önce başka bir şirkette çalıştırın. Çocuklarınızı mutlaka farklı şirketlerde, özellikle de kurumsal şirketlerde çalışmaya teşvik ettiğinizde, orada öğrendiklerini sizin şirketinizde uygulayabilir hale gelirler. Aile şirketlerinde kurumsallık dediğim zaman hemen patronu işten çıkarma akla geliyor. Hayır; şirketi kuran her zaman şirketin başında olmalı. Karı koca aynı şirkette çalışıyorsanız, eve girdikten sonra şirketi unutacaksınız ve evde iş konuşmayacaksınız. Bu çocuklar için de geçerli olmalı. Maalesef Türkiye’de şirketlerin ortalama ömrü 12,5 sene ve ikinci kuşağa devreden şirket sayısı çok az. Devredememenin en önemli sorunu da sistem. Onun için de yazılım ve teknoloji diyoruz. Teknolojiyi nasıl kullanırız? İşimizi, yazılıma nasıl adapte ederiz? Bunları, çok iyi tanımlamak gerekiyor. Önce kağıt üzerinde tanımlamak, sonra da yazılıma geçirmek gerekiyor” dedi. İkili, konferansın sonunda salondaki katılımcıların sorularını da yanıtladı.

24 Aralık 2025

Denizli’de Trafik Kazası Can Aldı

Denizli’nin Çivril ilçesinde otomobilin elektrikli bisiklete çarpması sonucu 61 yaşındaki Fadime Yeyit olay yerinde yaşamını yitirdi. Denizli’nin Çivril ilçesi Kızılcasöğüt Mahallesi Denizli Caddesi üzerinde meydana gelen trafik kazası can aldı. Edinilen bilgilere göre, Mehmet Can G. yönetimindeki 48 AE 461 plakalı otomobil, Denizli istikametine seyir halindeyken önünde ilerleyen elektrikli bisiklete çarptı. Çarpmanın etkisiyle elektrikli bisiklet yol kenarına savrulurken, bisiklet sürücüsü 61 yaşındaki Fadime Yeyit yola düşerek ağır yaralandı. Kazanın ardından çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk kontrolde, Fadime Yeyit’in hayatını kaybettiği belirlendi. Yeyit’in cenazesi, savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere morga kaldırıldı.Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken, otomobil sürücüsü Mehmet Can G.’nin jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

Devam