Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
16 Ekim 2025 Perşembe

Gündem Haberleri

15 Ekim 2025

Kamyon Servis Aracına Çarptı 1 Ölü

Denizli'de işçi almak için çevreyolu üzerinde emniyet şeridinde bekleyen servise, aynı yönden gelen kamyon çarptı. Kazada servis şoförünün babası hayatı hayatını kaybetti. Kaza, Pamukkale ilçesi Güzelköy Mahallesi Denizli Çevreyolu'nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesine tarım işçilerini taşıyan Hacı Avcı yönetimindeki 20 AJK 220 plakalı minibüs, işçi almak için emniyet şeridinde beklemeye yaptı. O esnada arkadan gelen H.K. idaresindeki 34 KL 6085 plakalı kamyon, servis aracına çarpmamak için manevra yapsa da etkisi olmadı. Kamyon, dorsesinin köşesiyle servis aracına çarptı. Kaza ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde aracın içerisinde en arka kısımda oturan ve sürücü Hacı Avcı'nın babası olduğu öğrenilen Mustafa Avcı'nın (70) yaşamını yitirdiği belirlendi. Kamyon şoförü H.K., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Yapılan incelemelerin ardından Mustafa Avcı'nın cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Denizli Grup Başkanlığı morguna kaldırıldı. Bir süre tek şeritten sağlanan trafik, araçların yoldan çekilmesinin ardından normale döndü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

15 Ekim 2025

Çavuşoğlu’ndan Kayak Merkezi Resti

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisinin ekim ayı toplantısı birinci birleşimi, dün DBB Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Çavuşoğlu’nun gündemde yer alan maddelere geçmeden önce kentle ilgili son gelişmeler hakkında yaptığı konuşmalar üzerine, AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Feride Kabadayılar söz alarak Çavuşoğlu’na yanıt verdi. Bu yanıtla birlikte mecliste bir süre karşılıklı atışmalar yaşandı. MANİPÜLE EDİYORSUNUZ Kabadayılar, birkaç konu başlığı olduğunu belirterek, bunları son iki yıldır neredeyse her toplantıda konuştuklarını ifade etti. Bozdağ Kayak Merkezinin iki aydır gündeme geldiğini vurgulayan Kabadayılar, Bozdağ Kayak Merkeziyle ilgili, Kültür ve Turizm Bakanlığının denetim raporunu geçen mecliste okuduğunu hatırlatarak, “Zaten kamuoyu da biliyor neden böyle bir yola başvurulduğunu. Defaten ikazlar yapılmış, sizin döneminizde, önceki dönemlerde ikazlar yapılmış. Bunu bakanlık belli bir prosedür çerçevesinde yapmak zorunda olduğu şeyleri yapmak durumunda, yani inisiyatif kullanamaz, kişiye özel bir ayrıcalık yapamaz. Bu bir gerçek. Evet, Denizli'nin yatırımı, Denizli’de, Denizli’den bir yere taşınmış da değil; taşınıyor, elimizden gidiyor değil. Yine bakanlığın, yine bu devletin bir kurumu. Denizli Büyükşehir Belediyesi de bu devletin bir kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu devletin bir kurumu. Hiçbir kamu kuruluşu kendine bence ayrıcalık düşünmesin, vatandaşı nasıl denetliyorsa, yine Halk Ekmek nasıl denetlendiyse diğerler ekmek fırınları da aynı şekilde denetleniyor. Keza Kent Lokantaları nasıl denetleniyorsa herhangi bir esnafımızın lokantası da aynı şekilde denetleniyor. İl Tarım Müdürlüğü şikayetlerini ve rutin denetimlerini yapmak durumunda. Ben burada onların avukatlığını yapmak istemiyorum ama görünen de bir şey var. Siz öyle bir manipüle ediyorsunuz ki tamamen bütün kurumlar Büyükşehir Belediyesi'nde, CHP'li belediyelerin üzerinde gibi davranıyorsunuz ama böyle bir şey yok. Her belediye, her işletme rutin denetimlerini geçiriyor, bu denetimlerden rahatsız oluyorsanız yapacak da bir şey yok, rahatsız etmeye devam edecekler bu kurumlar. Çünkü bu kurumlar da görevini yapmak zorunda, orada oturan kurum müdürleri de görevlerini yerine getirmek durumunda" ALKOLLE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK Alkol ruhsatıyla ilgili konuya cevap veren Kabadayılar, “Turizm Bakanlığının verdiği ruhsatlarla ilgili, biz bunu zaten söylüyoruz yani bizim AK Parti olarak alkolle ilgili bir sorunumuz yok, isteyen istediğini içiyor zaten kimseyi de böyle ne yargılayabiliriz ne de eleştirebiliriz, herkes bu konuda özgürdür. Özel işletmeler başvurularında şartlarını yerine getirebiliyorlarsa evet onlara da ruhsatları verilir. Ama bizim itirazımız burada belediye de bir kamu kurumu. Kamu kurumlarında alkol vermek yasak, yani uygun değil. Anayasada da kamu kurumlarında bağımlılık yapıcı, uyarıcı herhangi bir ürün temin etmek ya da kullandırmak yasak. Sonuç itibariyle bizim burada alkol içenle içmeyenle onla bunla bir derdimiz yok, alkol içirenle de bir derdimiz yok. Eğer derdimiz olsaydı 20 yıldır, 25 yıldır bu ülkede hiçbir kurum ya da hiçbir işletme başvuru da yapamazdı, yaptığı başvuruya da olumlu cevap alamazdı. Eğer şartlar uygunsa mutlaka zaten alınıyor. Ama bizim derdimiz belediyenin tesisine bunu sağlamış olmak.” İstiklal Caddesindeki toplu ulaşım öncelikli uygulamadan dolayı esnafın sıkıntısını dile getiren Kabadayılar, ”Esnafımız hala sıkıntıda, bu konuyla ilgili bir çözümünüz var mı? Esnafımız artık isyan ediyor, buna bir çözüm bulmak durumundayız. Biz yaptık oldu ile olacak bir şey değil. Bu esnafımızın sesine kulak vermek ve çözüm bulmak zorundayız” dedi. ESNAF BU EKONOMİDE MÜŞTERİ BULAMIYOR Çavuşoğlu, eleştirilere karşı yaptığı konuşmada, şunları söyledi: “Evet ekonomiyle ilgili bir çözümümüz var, Allah'ın izniyle bir şeyi değiştirdiğimizde bu insanların ekonomisi de değişecek. İnşallah onu da başaracağız. 23 yılın sonunda oradaki insanların sadece yol kapandığı için isyan ettiğini düşünecek kadar siyasetten, toplumdan uzaklaştıysanız ben sizin adınıza üzülürüm. O insanların çoğu alışveriş edecek adam bulamıyor, dükkânına gelecek müşteri bulamıyor. 22 bin lira asgari ücret verip 20 bin lira ev kirası ödeyen adam oraya gelip nasıl alışveriş etsin. Ya ayrı dünyalarda yaşıyoruz ya o sokaklara çıktığınızdaki bu insanların isyanlarını sadece oradan 2 araba parkını kaldırdım 2 şeridi düzenledim diye isyan ettiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz.” "Bizim kimsenin içkisiyle işimiz yok” diyen Çavuşoğlu, “Ama bizim önüyle arkası farklı olan adamlarla işimiz var. Uçakta şampanyaları patlatıp bakara makara deyip bakanlık yapanların olduğu bir ülkede kimin ne kadar ahlaklı kimin ne kadar bu işlerden nemalandığını da biliyoruz. Turizm Bakanlığı bu memleketin her köşesine pıtrak gibi alkollü ruhsat veriyor, bizim verdiğimiz de biz sonuçta bir kamu görevi ifa ediyoruz, bu şehirde yaşayan herkesin içenin de içmeyenin de, ibadet edenin de etmeyenin de neye ihtiyacı varsa hepsini karşılamakla mükellefiz. Ben bu şehrin 1 milyon 50 bin kişisinin ödediği vergilerle gelen bütçeyi yönetiyorum. Bunun içinde o sizin dediğiniz gibi arkadaşlar da var, demediğiniz gibi arkadaşlar da var. Aleni içenler de var kapı arkalarında kafa çekenler de var. Kurumların hassasiyetleri konusunda sonuna kadar katılıyorum. Ama kurumlar sadece hassasiyetlerini CHP’li belediyelerle değil o kurumlar hassasiyetlerini çuvalla para götürenlerin, her yeriyle belgeli, bu memleketin adamlarını çalıştırıp parasını benim belediyeme ödetenlere de aynı hassasiyeti göstersinler. Emin olun o zaman var ya baş tacı yaparım hepsini” yanıtını verdi. VERSİN BENİM 750 MİLYON LİRAMI Kayak merkeziyle cevap veren Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Herhalde ya tam anlatamadım ya iyi dinlemediniz. Ben kayak merkeziyle ilgili yapılan işlemin neden doğru olmadığını bir kez daha anlattım. Ama sizden şunu beklerdim ki; bugün anladığım kadarıyla da bu belediyenin tesisi Turizm Bakanlığına geçiyor olması sizi ayrıca mutlu etmiş. Çünkü bu işten hiç hezeyan duyan, ya olur mu başkanım hakikaten imar sahasının dışındaymış. Olur mu ya bir konteyner? Bu yapılır mı? Hatta konteyner sizden önce bizim partinin zamanında oradaymış, vallaha doğru söylüyorsunuz başkanım ya, mermi gibi gitmemiz lazım, biz bunun için mücadele etmemiz lazım demenizi beklerdim ki bahsettiğim gibi düşünüyor olmasaydınız bunu derdiniz ama siz diyorsunuz ki Turizm Bakanlığı da kamu kurumu. Yav versin benim 750 milyon liramı, tepe tepe kullansın, hiç sıkıntı duymam. Ama gelir o uyduruk konteynerden dolayı Denizli Büyükşehir'in malına çökerlerse ona itirazı var, çöktürmem, çöktürmeyeceğim. Altını bir kez daha çiziyorum; o malı Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesinden alırlarsa bu şehirde hangi kamu kurumunda malım varsa açıkça söylüyorum bir kez daha ifade ediyorum, bu kurumlar arası kavga falan değildir, bu birinin şamar olanı muamelesi görmesinin engellenmesidir. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve CHP’li belediyeler şamar olanı değildir. Sabah güne başladığınızda tokat atabileceğiniz kurumlar değildir. Herkesin elindeki yetkiyi gereksiz, yasal dayanağı olmadan fütursuzca kim kullanıyorsa ben de Büyükşehir Belediyesi olarak yasal dayanaklarımı sonuna kadar kullanırım, bundan da hiç kimsenin şüphesi olmaz. Onun için anlattığım şey o sizin geçen gün okuduğunuz şeyin doğru olmadığını, imar anlamında doğru olmadığını, hukuken doğru olmadığını bir kez daha paylaşıyorum ve şunu diyorum. Bak hala iktidar partisindeyseniz, ben olsam sizi yerinize koşmaca Ankara'ya giderim, varırım Ankara'da yav hakikaten derim ya bunu nasıl yaparsınız siz. Şehrim Denizli diyorsunuz ya, onun için bunu yapmanız lazım, birinci önceliğiniz Denizli ise bunu yapmanız lazım. Yok Büyükşehir’den gitmiş de öbürü de bizim de... Versinler o zaman bana bir milyar lira para da ben de bir göreyim bakayım hepimiz kamu kurumu muyuz değil miyiz? Paramı ödüyorlar, her bulduğu yerde eziyet ediyorlar, sonra ikimiz de aynıyız, aynı değiliz. Biz halk için çalışıyoruz, bizim hizmet anlayışımızda yetimle garibin hakkını yiyenlerle yürünecek yolumuz yok bizim. Öyle bir şey yok. Bu şehrin kaynağını almak mı istiyor Turizm Bakanlığı?” BU SİYASİ HESAPLAŞMADIR Kayak merkezinde söz konusu konteynerin fotoğrafını gösteren Çavuşoğlu, "O uyduruk 5 bin liralık konteyner için o malı alamaz, bunu alıyorsa bu kamuoyuna yazık. Versin benim harcadığım parayı, versin Büyükşehir'in bütçesine istediği gibi kullansın. Yapamaz ayrıca da çalıştıramaz, kar yağsa kepçe bulamaz, tuzlayacak araba bulamaz, çöpünü alamaz, tuzunu alamaz, nereye yapacaklar onu. Bu siyasi hesaplaşmadır, bu siyasi erkin bir başka üstündeki kurmuş olduğu tahakkümdür. Kurdurmayacağım, kuramayacak kimse. Ben 1 milyon 50 bin insanın yetimin garibiyle hepsinin hakkını savunmak zorundayım. Madem öyle, hepimiz kardeşiz, hepimiz kamu kurumuyuz. Ya bir telefon aç da bana 1 milyar lira bir göndersinler, her yere gönderiyorlar AKP'li belediyelere, bir güzellik de bana yapsınlar, 30 otobüs versinler, 40 iş makinası versinler. Hadi yapsınlar, hepimiz aynıyız ya... Ne aynısı, aynı değiliz. Biz halkın tarafındayız, biz halka hizmet etmek için uğraşıyoruz, gecemizi gündüzümüze kattık 24 saat bunun mücadelesini veriyoruz. Beltaş'tan para çalan adamın yargılanması için mücadele ediyorum ben. Belediyenin personelini kendi özel işinde kullanan, donunu yıkatan adamın parasını Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne ödetmesini hazmedemiyorum, bunun hesabını soruyorum, gelin beraber soralım bu hesabı. Orada yoksunuz. Adamı oturtturuyorsunuz yanınıza aynı partide siyaset yapıyorsunuz, adamı yanınıza oturtturuyorsunuz adam gülüyor ya, adam gülüyor gülüyor. Hiç vicdanınız sızlamıyor mu sizin? Adam yemiş ya şehrin personelini kullanmış ya. Belgesiyle her şeyiyle açık. Siz de biliyorsunuz. Siz o dönem kadın kolu başkanıydınız. O benim Barış Han denilen personelin o adamın her yerde yanındaydı. Gözünüzle görüyordunuz. Hani burada dursanıza madem, hani bu şehir hepimizindi, hani bu kaynakları beraber kullanılacaktık, hani hep kardeştik. Şu mu benim iptal gerekçem? Allah'ını seversen aynı gün kaldırmışım ya. Burada ayağa kalkmanız lazım, bu şehrin ayağa kalkması lazım. Bu şehrin siyasetçilerinin hiçbir fikir ayrımına düşmeden ayağa kalkması lazım. Siz hala kalkmışınız Turizm Bakanlığına versen ne olur. Vermeyeceğim ya vermeyeceğim, Davayla da vermeyeceğim, ama alırlarsa da Allah şahidim olsun. Yukarıda ne kumunu alırım, ne suyunu alırım ne çöpünü alırım, hiçbir işini de görmem. Kamuda kim benim malımdaysa tahsis süresi dolduğu zaman da çıkar gider o 1 milyar lirayı harcasınlar gitsinler bina yapsınlar onlara, öyle bir dünya yok. Bundan dolayı bir tahsis iptal edilemez” BİZ SİYASİ KURUM DEĞİLİZ ARTIK Kongre ve Kültür Merkezinin adının değiştirilmesi konusuna da değinen Çavuşoğlu, "Ali Marım'la ilgili kısım da döndü valilikten geriye o meclis kararı alacaktık, siz de çıktınız burada kendiniz söylediniz 'biz bunun kaldırılması istemiyoruz' diye. Ben de diyorum ki biz Denizli Büyükşehir personelleri, belediye başkanından başkan vekiline, biz siyasi kurum değiliz artık. Biz şehrin rozetini Türk bayrağından almış personelleriyiz biz buranın, biz belediye personeliyiz. Ama o belediye personeli değil Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkan yardımcısı ve şu cümleyi kurabiliyor, 'benim oradan adımı sildiklerinde AKP'nin adını sildiler' diyebiliyorsa, bir dahaki sefere onu da seyrettiririm, diyebiliyorsa demek ki AKP'yle özdeşleşmiş. Ama beni CHP'yle özdeşleştirmiyorlar. Benim artık adım Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Nuri Çavuşoğlu, adı Denizli Büyükşehir Başkan Vekili Ali Marım bizim adımız. CHP'li Nuri Çavuşoğlu değilim artık ben, o CHP'li Ali Marım değil artık. Bırakın bu şeyleri" diye konuştu.

15 Ekim 2025

Merkezefendi Halk Ekmek Yeniden Sofralarda

Merkezefendi Halk Ekmek Fabrikası’nda üretim tekrar başladı ve ekmekler, Halk Ekmek Büfeleri ile Halk Marketlerde yerini aldı. Sabahın erken saatlerinde Merkezefendi Halk Ekmek Büfelerini ziyaret eden Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Halkın ekmeği Merkezefendi Halk Ekmek yeniden sofralarımızda. Bize sonsuz güvenen ve destek veren tüm hemşehrilerimize teşekkür ederim” dedi. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hizmetlerine devam eden Merkezefendi Belediyesi, ilçedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Üretimin yeniden başlamasıyla birlikte ekmekler, Halk Ekmek Büfeleri ile Halk Marketlerde vatandaşlara sunuldu. Başkan Doğan, sabahın erken saatlerinde, ilçeye kazandırılan Merkezefendi Halk Ekmek Büfeleri’ni ziyaret etti ve vatandaşlarla bir araya geldi. Ziyaret sırasında Merkezefendililer, Başkan Doğan’a gayreti için teşekkür ederek, desteklerini ifade etti. “DAHA FAZLA MÜCADELE EDECEĞİMİZE SÖZ VERİYORUM” Sürecin ilk anından itibaren kendilerine büyük bir güven duyulduğunu ve destek verildiğini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Halk Ekmek Fabrikamız bir gün aradan sonra tekrar faaliyete girdi. Halkın ekmeği, Halk Ekmek Büfelerinde ve Halk Marketlerde satışa başladı. Merkezefendi Halk Ekmek bugün itibarıyla tekrardan halkın sofralarında yer alacak. Yeni büfelerimizle farklı mahallelerimizde hizmet vermeye devam edeceğiz. Bu süreçte bize sonsuz güvenen ve destek veren bütün hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Onlar için daha fazla mücadele edeceğimize söz veriyorum” diye konuştu.

15 Ekim 2025

Dayak Yediği İddia Edilen 2 Yaşındaki Aren’in Davasında Anne Ortada Yok

Denizlide 2 yaşındaki Aren bebeği darp ederek hastanelik eden annesinin sevgilisinin ve annesinin yargılanmasına devam edildi. Aren bebeğin annesinin zorla getirilme kararına rağmen duruşmaya katılmaması hakkında avukat Ecem Çağatay, "Annenin sorumlu bir anne davranışı sergilemediği kanaatindeyiz" dedi. 30 Nisan 2025 tarihinde Sarayköy ilçesine bağlı Aşağımahallede meydana gelen olayda; eşinden bir süre önce boşanan S.B.D., başı, yüzü, sırtı ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izleri bulunan 2 yaşındaki oğlu Areni Sarayköy Devlet Hastanesine getirdi. Aldığı darbe nedeniyle sağ gözü tamamen kapanan ve sağ kolunda yara oluşan bebeğin vücudunda oluşan darp izlerinden şüphelenen hastane personelinin durumu polis ekiplerine bildirmesi üzerine araştırma başlatıldı. Konuyla ilgili olarak ifadesine başvurulan anne S.B.D., çocuğunu birlikte yaşadığı erkek arkadaşı S.D.nin darp ettiğini öne sürdü. Yaşanan olayın ardından başlatılan soruşturmada Aren bebek koruma altına alınırken, sanık S.D. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sarayköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görülen 3. duruşmaya Ecem Çağatay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının avukatları, sanık S.D.nin avukatı salonda hazır bulundu. Sanık S.D., tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katılırken anne S.B.D., zorla getirilme kararına rağmen duruşmaya katılmadı. Sanık S.D., önceki savunmasını tekrarlayarak, Aren bebeği kendisinin darp etmediğini ve beraatını talep etti. Aren bebeğin hastaneden alınan ilk raporu ile daha sonraki süreçte alınan kati rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi için önceki celsede iki raporun da Adli Tıp Kurumuna gönderilerek görüş alınmasına karar verilmişti. Bugünkü duruşmada ise Adli Tıp Kurumundan henüz raporun dönüşün olmadığı belirtildi. Duruşmaya verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti tutuklu sanık S.D.nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. "Annenin sorumlu bir anne davranışı sergilemediği kanaatindeyiz" Hakkında zorla getirilme kararına rağmen anne S.B.D.nin duruşmaya katılmadığını vurgulayan Aren bebeğin avukatı Ecem Çağatay, "Kendisini olayın mağduru olarak gösteren anne, duruşmalara katılmıyor. Hakkında zorla getirilme kararı olmasına rağmen yine duruşmaya katılmadı. Adresine giden kolluk kuvvetleri kendisini adresinde bulamadı. Burada anne S.B.D"., sorumlu bir annenin davranışlarını sergilemediği kanaatindeyiz. Anne S.B.D.nin de tutuklanmasına yönelik talebimizi yineledik. Arenin babaannesinin de S.B.D.ye yönelik şikayetini geri çektiğini öğrendik. Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz" dedi.

14 Ekim 2025

Denizli’nin Dünyaya Açılan Penceresi Maun Gıda

Denizli’nin dünyaya açılan penceresi MAUN Gıda, tam 19 ülkeye yaptığı ihracatla, Türkiye’nin gururu olmaya devam ediyor. Dondurulmuş gıda sektöründe dünyanın önde gelen firmalarının başında gelen MAUN Gıda, 200’ün üzerindeki ürün çeşidiyle birlikte uluslar arası pazarda hem adından hemde tadından söz ettiriyor. Son yıllarda yaptığı yatırımlarla kapasitesini de artıran ve lezzetli ürünleriyle yurt içinde ve yurt dışında aranan firmaların başında gelen MAUN Gıda, 4-8 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Anuga 2025 Gıda ve İçecek Fuarı’nda, en çok ziyaret edilen firma oldu. 140 binin üzerinde kişinin ziyaret ettiği fuar da 200 civarında ülke katılımcı ve ziyaretçi olarak hazır bulundu. HEDEF DÜNYA MARKASI OLMAK MAUN Gıda’nın uluslar arası alanda pazarını artırmak amacıyla fuarlara katılmaya devam edeceklerini söyleyen Tarkan Zıbıncı, “Hedefimiz, dünya markası olmak. Bunun için fuarlar bizim için önemli . Geleceğin en önemli sektörlerinin başında gıda geliyor. Dondurulmuş Gıda sektöründe, Türkiye henüz yeni gelişim gösteriyor. Ancak dünya da günümüzde en çok tercih edilen yiyeceklerin başında dondurulmuş gıda geliyor. Önü açık olan bu sektörde, hedefimiz dünya markası olmak ve uluslar arası pazarda söz sahibi olmak” dedi. DONDURULMUŞ GIDA GELECEĞİN SEKTÖRÜ Günümüz yeme içme alışkanlığının çok değiştiği yeni nesil gençlerin dondurulmuş ve kurutulmuş gıdayı daha çok tercih ettiklerini sözlerine ekleyen MAUN Gıda sahibi Tarkan Zıbıncı, hedeflerinin kapasitelerini iki yıl içinde 5 kat artırmak olduğunu vurguladı. Kapasite artışı için yeni fabrika açacaklarını kaydeden Tarkan Zıbıncı, “Geleceğin sektörünün dondurulmuş ve kurutulmuş gıda olduğunu biliyoruz. 1918 yılından bu yana sektörün içindeyiz. 3 nesil geri de kaldı. Edindiğimiz tecrübe, yeni dünyaya göre şekillenen vizyonumuzla, hedefimiz şu an ki kapasitemizin 5 kat üstüne çıkmak. Bunun içinde, yeni bir fabrika için start verdik. Önümüzdeki yıl fabrikayı faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Alanımızda sürekli yeni ürünler geliştiriyoruz ve ürün portföyümüze eklemeye çalışıyoruz. Bugün 19 ülkeye ihracat yapıyoruz. Aynı zamanda ulusal markalara da ürün veriyoruz. Daha çok yurt dışına yönelik pazarlama faaliyetlerinde bulunarak 19 olan ülke sayısını daha artırmayı amaçlıyoruz” dedi. 

Devam