Karahayıt'taki pansiyon ve otellerin durumu ne olacak? Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemür, bakanlık tarafından uygunluk belgesi olmayan pansiyon ve otellerin kapanacağını açıkladı.
Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemür, en çok sevdiği şeyin halkın içinde olmak olduğunu belirterek, "Hani bizim bir sözümüz vardı başlarken 'ya sofranızda ya sokağınızda olacağız' diye. Boş bulduğumuz zaman dilimi içerisinde pazarda sokakta birlikte olmaya özen gösteriyor, onların dertlerine sevinçlerine ortak olmaya çalışıyoruz." dedi.
"PAMUKKALE GÜZELLEŞTİRİLMELİ"
Pamukkale'nin turizm potansiyeline işaret eden Ertemür, "Denizli halkı Pamukkale'ye gelen turistten yararlanamıyor, kesinlikle yararlanamıyor. Bu anlamda Pamukkale esnafıyla da görüştük geldiğimizde de, Karahayıt'taki esnafla da görüştük. Kocaçukur'un karşısında derme çarpma yapılarla restoran işletiliyor, işletmeler var. Yani şurada 20 kilometre uzaklıktaki şehirde hanginiz gidip orada bir akşam o travertenlerin karşısında oturup yemeğinizi yiyorsunuz. Hiç kimse, şehirden hiç kimse gitmiyor. Sadece oraya günübirlik gelenlerle, 5-6 aylık bir işletme anlayışıyla bu işi yürütemezsiniz. Lütfen burayı değiştirelim, burayı güzelleştirelim. Çünkü dünyanın en güzel manzarası karşınızda, Allah size öyle güzel bir yer vermiş ki ne olur bu işletmeleri güzelleştirin" diye konuştu.
"TURİSTİN DENİZLİ'YE FAYDASI YOK"
Karahayıt'ta da aynı sorunun olduğuna dikkat çeken Ertemür, "Orada da esnaflar söylüyor, yani otellerden kimse gelmiyor bize. Gelmesi için sizin bir nedeniniz olması lazım, bir şey sunmanız lazım o vatandaşlara. Ama sunmadığınız için gelmiyorlar. İşte böyle topyekun bakılması gereken bir şey. Mesela Karahayıt'a gelenler de akşam beşte gelip sabah beşte gidiyor. Ordaki otelci arkadaşlarımızla genel müdürleriyle görüştüğümüzde yani orası han işletmeciliği gibi bir şey. Konaklama, bir gece geliyorlar, ertesi sabah çekip gidiyorlar. Denizli'ye faydası var mı? Yok. Oraya gelen kişiyi üç dört günlük oyalamamız gerekiyor ki burada, örneğin işte Çal Bağ Yolu gibi o sistemi kullanırsak, mesela Güney burada bana göre o yolun devamında gelecek bir yer. Çünkü yurt dışında böyle bağlarda butik oteller, butik restoranlar yapılıyor. Ne yazık ki biz biraz geri kaldık herhalde bu konuyla ilgili. Daha fazla turistin ilgisini çekecek işte son yıllarda buraya balon bilmeye gelen turistler başladı. Bunun dışında çok fazla Denizli'ye gelen turistimiz yok. Sadece Pamukkale'nin güzelliğini görmeye gelenler var. Bunu devam ettirip artırmamız gerekir." görüşüne yer verdi.
"UYGUNLUK BELGESİ OLMAYANLAR KAPANIYOR"
Pamukkale ve Karahayıt'ın önemine dikkat çeken Ertemür, Karahayıt'ta da büyük bir sıkıntının varlığına işaret ederek, şunları kaydetti: "Uygunluk belgesi olmayan pansiyonlar ve oteller kapanıyor Turizm Bakanının emriyle. Ama kime gönderiyorlar bu emri? Yine bize gönderiyorlar valilik kanalıyla, git diyorlar orayı kapat. Şimdi vatandaş zannediyor ki biz kapatıyoruz. Bizimle alakası yok. O talimat geldiği için yapıyoruz. Ben diyorum ki ya bütün her şeyi biz mi yapacağız? Bütün problemleri yaratan onlar, çözümü istenen biziz. Ama en son vatandaşla karşı karşı karşıya gelen de biziz. Karahayıt'ta bizim böyle bir şeyimiz yok, ama valilik kanıyla Kultür ve Turizm Bakanlığı kanalıyla bu oteller kapanıyor. Ancak tekrar uygunluk belgesi alırlarsa biz ruhsatlarını verip çalışmaya devam ediyorlar."
Orada yıllar önce yapılması gereken şeyler yapılmadığının altını çizen Ertemür, 30-40 yıl önce orada hamam sisteminin başlandığını, aynı sistemin aynı anlayışın anneden babadan çocuğa geçtiğini, geliştirilemediğini kaydetti. En kötü olayın da 18. madde olmadığı için ahırın dahi düzenlenerek pansiyon yapıldığını, bu şekilde işletmelerin devam ettiğini anlatan Ertemür, "Ama sistem değişiyor, dünya değişiyor, turizm değişiyor, o gelişmeyi yakalayamamışlar. Sıkıntı burada. Yine sıkıntı devlette. Orada 18. madde yapılmış olsaydı, planlı binalar yapılmış, hatta daha doğrusu da 'burası turizm bölgesidir, bir tip projesi olmalı, sen bunu uygulayabilirsin, burada bunu yapabilirsin' denmiş olsaydı onlara, bugün bu sorunu yaşamazdık. Eğer yöneticiler, özellikle yerel yöneticiler yapacakları herhangi bir iş eylem için, bir altyapı için sadece bugün için düşünürlerse, bugünü hayal ederlerse yanılırlar. Eğer burada yapacağınız altyapının 50 yıl sonra burada kaç kişi yaşayacağının tespiti yapılıp ona göre yapılsa inanın 50 yıl hiçbir sorun yaşamadan devam ederiz. Geniş bakmamız lazım, geniş düşünmemiz lazım. Çünkü buraya harcanan paralar vatandaşın paraları" ifadelerine yer verdi.