Vatanseveriz. Söz konusu vatan ise herkes canını bile verir.

Söz konusu vatan ise herkes aç kalır ama yine de sesini çıkarmaz.

Depremde Türkiye’nin her bir köşesinde her bir evinde herkes nasıl tek yürek olduysa, söz konusu vatan ise dahası da olur.

Geçmişte yaşanmışlar, geçmişte yapılanlar gelecekte çok daha fazlası yapılır.

Hükümet, Savunma Sanayi için vatandaştan, halkından katkı payı desteği istedi.

Kredi kartı limiti 100 bin liranın üzerinde olanlar limitlerini düşürmeye başladılar.

Doğal ve doğru olan Savunma Sanayi için kart limiti 100 binin altında olanlar, vatana, millete, devlette katkı koymak için gerekirse limitlerini yükseltmeleri idi.

Yapmadılar, yapmıyorlar. Hatta, beklenmeyen bir tepki ve karşılık geldi.

Vatanını bu kadar seven, ülkesine bu kadar bağlı olan bir halk neden böyle bir tepki verdi, veriyor.

En önemli neden yaşanan ekonomik kriz. İkinci en önemli neden, “Bu para, Savunma Sanayiye mi gidecek, yine birilerinin cebine mi?”

Evet birçok kişinin kafasındaki soru işareti bu. Biz bu parayı veriyoruz ama bu para doğru şekilde kullanılacak mı?

Bir güven sorunu var. İnanmama var.

Halkın bunda hiçbir suçu yok. Halk kör değil. Halk sağır değil. Halk düşünce yoksunu değil. Herkes kendi içinde muhasebe yapıyor.

Konuşulanlarla ile yaşananların aynı olmadığını görüyor, biliyor ve birbirinden ayırt edebiliyor.

Algı bir yere kadar etkili oluyor. Ama siyasetçilerin, geçmişte yediler, yine de yerler diye düşünmelerinden de artık bakmış durumdalar.

Savunma Sanayi için halk bırak katkı koymayı, canını verir. Ama verdiğinin nereye gittiğini bilmek, görmek istiyor.

Halkı bu hale getirenler, şapkayı önlerine koymalılar. Vatandaş, aç yatağa girerken, ülkeyi talan edenler, vatandaş çocuğuna harçlık vermez iken kamu kurumlarının içini boşaltanlar, vatandaşın canı yanarken servetlerine servet katanların bedelini elbette, siyaset ve siyasetçiler ödeyecek.

Savunma Sanayi gibi ülkenin bekası söz konusu iken vatandaşın kafasında soru işareti varsa, bu işin sonu hüsrandır.