Türkiye zorlu ve sıkıntılı bir yılı geride bıraktı. Özelikle iş dünyası, yılın son çeyreğinde yaşadığı ekonomi burhanı nedeniyle 2017 yılına tedirgin giriyor. Denizli gibi ihracata yönelik çalışan ve ekonomisi dünya ekonomisi ile entegre olmuş bir kent, dövizde yaşanan dalgalanmadan çok etkilendi. 2016 yılı bizim için çok büyük bir sınav oldu. Yaşanan zorluklar, sıkıntılar, ekonomi ile birlikte piyasaların daralması, epey düşünmemize çıkış yolları aramamıza neden oldu. Başarılı bir işletme olmak, sadece ekonomik olarak büyümek değildir. Nitelikli iş gücüne sahip olmayı ve sürdürebilir olmakta gerektirir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren işletmeler, gelecekle ilgili kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlemeli. Ancak asıl amaç uzun vadeli hedefler olmalı. Ne yazık ki, günlük yaşadığımız gibi işletmelerimizi günlük ve anlık verilerle değerlendiriyor ve bu doğrultu da aldığımız kararlarla yolumuza devam ediyoruz. Kısa vadede kazançlı gibi görünün bu çalışma tarzı uzun vadede rakiplerimizin çok gerisinde bıraktırıyor. Yenilikçilik asıl hedefimiz olmalı. Bunun içinde dünya ticaretinin gittiği noktayı çok iyi bilmemiz gerekiyor. İnsan faktörü çok önemlidir. Nitelikli ve donanımlı ekiple yola çıkmanın yanı sıra lider olarak belirlenen kişinin de en az 5 önemli kritere sahip olması gerekiyor.
Başarılı şirketlerin ortak özelliği, gelecekte lider konumuna gelme potansiyeline sahip yöneticileri kendilerine çekmek ve elde tutmak konusunda gösterdikleri yoğun çabadır. Gelişmekte olan ülkemizde ise, kişinin performansına dayalı yöneticiler tercih edilmektedir. Bu işletmeler için büyük tuzaktır. Performanstan çok kişinin potansiyeline bakmak gerekir. Kişinin potansiyelini iyi analiz etmek ve niteliklerini belirmek gerekir. Maalesef ülkemizde, iyi potansiyele ve niteliğe sahip birçok kişi, anlık performanslarına bakılarak, etkisizleştirilmekte ve hak ettiği değer verilmemektedir. Başarı odağı yüksek kişiler, kendilerine yüksek standartlar belirler ve bu standartları aşmak için sürekli çaba gösterirler. Bu yönü güçlü kişiler, yaptıkları işte başkasının yönlendirmesi olmadan kendileri için hep daha iyisine ulaşmayı hedeflerler. Neyi başarmak istedikleri konusunda nettirler ve attıkları her adım bu hedefe yöneliktir. Hedeflerine ulaşma konusunda ise azimli hareket ederler. Karşılarına çıkan engeller karşısında olumlu bakış açısını koruyarak yılgınlık göstermezler.
Öğrenme çevikliğine sahip kişiler, yeni şeyler öğrenmeye meraklıdır, çabuk öğrenir ve öğrendiklerini hayata geçirmek için aktif çaba sarf ederler. Öğrenmeyi sadece mecburiyet olarak algılamadıkları için şirketlerinin kendilerini yönlendirmesini beklemeden harekete geçerler. Bu kişilerin bir başka temel özelliği, öğrendiklerini test etme arzularıdır. Yaptıkları hataları öğrenme fırsatı olarak görür ve bunlardan ders çıkarırlar. Sonuç olarak bu özellik kişiyi yaptığı işte, özellikle işiyle ilgili konulara hakimiyeti, yeni iş yapma tarzlarına hızlı adapte olması ve ürettiği yaratıcı çözümlerle diğerlerinden ayrıştırır.
Analiz yeteneği güçlü kişiler, olay ve olguları hızlı kavrarlar. Sistematik düşünebilme becerisine sahiptirler ve herhangi bir konuda karar verirken ya da bir sorunu irdelerken çok yönlü düşünürler. Karşılaştıkları sorunların nedenlerini derinlemesine analiz etmeyi severler ve konuyla ilgili doğru iç görülere sahiptirler. Bu özellikleri sayesinde alışılagelmiş çözümlerin ötesinde çözümler üretebilirler. Bu kişiler, uzun vadeli düşünen kişilerdir. Verilerden hareketle gelecekle ilgili net tahminlerde bulunurlar.
İlişki yönetimi güçlü kişiler, başkalarıyla etkili ilişkiler kurabilen ve işbirliği fırsatlarını etkin bir biçimde değerlendiren kişilerdir. Bu yönü güçlü kişiler, arzu ettikleri sonuçlara ulaşmalarına yardımcı olacak kişileri doğru bir biçimde belirlemekte ve onlarla ilişki kurmakta başarılıdırlar. Kurdukları ilişkilerin devamlılığını sağlar, güçlendirir ve arzu ettikleri sonuçlara ulaşmak adına kurdukları ilişkilerin gücünden yararlanırlar.
Muhatabı çalışanları ve topluluğu etkileme ve ikna yeteneği yüksek kişiler, karşı tarafı ikna etmek için onun özelliklerine göre farklı etkileme stratejileri kullanırlar. Başka deyişle, baskın karaktere sahip kişilerin yaptığı gibi karşı tarafı zorlayarak ikna etmek yerine, onun etkileneceği unsurların neler olduğunu belirleyerek ve bunları etkili bir biçimde kullanarak karşı tarafı ikna ederler. Etkileme ve ikna yeteneği yüksek kişiler aynı zamanda etkili iletişim becerilerine sahip kişilerdir.