Bilim kurulu üyeleri, bilim insanları, sağlıkla ilgili uzmanların Covid-19 ile ilgili zaman zaman yaptığı paylaşımlar adeta vatandaşları yaşarken öldürüyor. Oluşturula korku kapanı nedeniyle birçok kişinin psikolojisi bozulurken yaşadıkları en küçük bir sağlık sorununda ölüm endişesi yaşıyorlar. Oluşturulan panik havası vatandaşların sağlıklı düşünmesini engellerken her gün yeni bir varyantın ortaya atılması da, düşünen bir varlık olan insanların kafasında da soru işaretlerine neden oluyor.
Çin’de virüsün ilk çıktığı dönemde yolda düşerek ölen insanların görüntülüri.
Ardından Covid-19’a yakalananların özel ambulans ve kamuflaj elbiseli sağlıkçıların getirmesi,
Şimdi şüphe duyan kişilerin hastaneye test yaptırdıktan sonra hastanede izale olması gerekirken toplu ulaşım yollarıyla evlerine rahat gönderilmesi, “Virüs olduğundan bize dahada mı korkunç gösteriliyor” sorularını akıllara getirirken virüsün sürekli mutasyon geçirmesi de soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Tutarsız açıklamalar, Sinovac aşısında yaşanan hayal kırıklığı ve virüsün sürekli mutasyon geçirmesi “doğal değil de insan eliyle oluşturulan bir virüs mü” insanları bilime ve sağlık sektörüne olan güvenini sarsıyor. Virüs mutasyon geçirirken daha öncelerde etkisi azalıyordu. Ancak Covid-19 virüsünde her mutasyondan sonra daha da öldürücü olması da, bilim ve bilim insanlarına olan güveni azaltıyor. Son olarak virüsün 65 yaş üstü vatandaşlarda etkili olduğu söylenirken bugün çocuklarında hatta bebeklerin işin içine dahil edilmesi tutarsızlığın en büyük gerekçesi olarak ortaya çıkarken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Özkaya’nın uyarısı endişeleri bambaşka bir boyuta taşıdı. Mutasyon geçiren virüsün artık küçük çocuklarda da etkili olduğunu ve hastanelerde virüs nedeniyle ufak çocukların sayısının giderek arttığını söyledi. Prof. Dr. Özkaya, 11 ve 14 yaşlarındaki koronaya yakalanmış ve ciddi akciğer tutulumlarıyla tedavi gören çocukların akciğer tomografilerini gözler önüne serdi.
BİLİM İNSANLARI DİKKAT..!
ÇOCUKLAR AİLELER İÇİN KIRMIZI ÇİZGİDİR.
Prof. Dr. Özkaya’nın açıklaması şu şekilde; Geçen senelerde yaşlı insanlar daha fazla zarar veren korona virüs artık yeni mutasyonlarıyla gençlere verebileceği en yüksek zararı vermeye başladı. Virüsün ‘düşünen bir organizma' gibi hareket ettiğini söyleyen Özkaya, "Önceden geçen yıllarda çocuklarda bu hastalığın görülmediğini gönül rahatlığıyla söylüyorduk. Çocukların bu hastalıkta şanslı olduğunu söylüyorduk. Şu an gerçekten 10 yaş üstünde sadece enfekte olmakla kalmayarak ciddi akciğer tutulumlarıyla gelen çocuklarımız var. Artık bu hastalık çocukların ve gençlerin hastalığı olarak biliniyor. Virüs gerçekten akıllı bir organizma gibi çalışıyor. Her mutasyonda insanoğluna verebileceği zararın bir tık daha fazlasını veriyor. Geçen yıllarda çocuklarda gebelerde görülmeyen dediğimiz ciddi akciğer tutulumları yeni dönemde görülmeye başladı. Vaka sayıları bu şekilde artmaya devam ederse çocuklarda ciddi akciğer tutulumları görülmeye devam ederse okulların açık kalması zor gibi görünüyor. Çocuklardan kaybımız yok. Ölen çocuklarımız yok ama geçen yıl enfekte olmayan çocuklarımız bu sene enfekte olmaya başladı. Yılbaşından sonra bu hastalıktan dolayı çocuklarımızı kaybetmeye başlarsak eğitime ara verilebilir. Okulların kapanmasıyla düşünün anne veya babadan biri evde kalmak zorunda. İş hayatı etkilenecek. Bunun için yapılması gereken tek şey aşıdır. 12 yaş üstü çocuklarımızın mutlaka aşılanması gerekiyor" dedi.
“Çocuklarımızı kaybetmeye bile başlayabiliriz”
Çocukların akciğer tomografilerini inceleyen Özkaya, "11 yaşında kovid pozitif bir öğrencimiz, yüksek ateş ve nefes darlığı ile bize geldi. Ciddi akciğer tutulumu var. Geçen yıl ‘bu çocuklar hastalıktan etkilenmiyor' diyorduk. Bu çocukta gör…